'Virüs sinek büyüklüğünde olsaydı, korkunç güvenlik önlemleri alırdık'
İZMİR'de, özellikle akşam saatlerinde serinlemek isteyen vatandaşlar sahil kenarlarına akın ederken, Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, kurallara...
Editör: Hayran Kaldım
09 Temmuz 2020 - 09:42 - Güncelleme: 09 Temmuz 2020 - 09:43
İZMİR'de, özellikle akşam saatlerinde serinlemek isteyen vatandaşlar sahil kenarlarına akın ederken, Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, kurallara uymayan vatandaşları tek tek uyarıp, önlemleri uygulamalı anlattı. Virüsün görülebilir olması durumunda gerçeğin daha iyi anlaşılabileceğini söyleyen Rodoplu, "Virüs çok küçük. Biz görebilseydik, sinek büyüklüğünde olsaydı, korkunç güvenlik önlemleri alırdık. Bazen insanlar görmediğine inanmakta zorlanıyor. 'Bana bir şey olmaz' algısı var" dedi.
İzmir'de sahil kenarında vakit geçirmek ve temiz havanın tadını çıkarmak isteyen vatandaşların, zaman zaman sosyal mesafe ve maske kuralını ihlal ettiği görüldü. Koronavirüsün hayatın bir gerçeği olduğunu ve alınacak önlemlerin hayati önem taşıdığını belirten Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, vatandaşların arasına karışarak dikkat edilmesi gereken kuralları uygulamalı olarak anlattı.
Koronavirüsün zamanla unutulduğunu ancak vakaların devam ettiğini dile getiren Uzman Doktor Rodoplu, "Hava düzeldi. Bu saatler özellikle serin. Sahile gelmek istiyoruz açık havada moralimiz de iyi ise koronavirüsü unutuyoruz. 3 buçuk ay evde kaldık ama yine devam eden kurallarımız var. Unutmayalım ki açık havada bizde virüs varsa, açık alanda bile olsak maskeyle kalmamız çok önemli. Koronavirüs ancak şu şekilde bitecek; ya hepimiz antikor geliştirip bağışık olacağız ya da virüs mutasyona uğrayacak ve hafifleyecek. Devam etme olasılığı var bunu kırmamız için çok dikkatli olmamız lazım. Koronavirüs ile ilgili olarak yeni hastalar var, kaybettiklerimiz var. Koronavirüs belli ki devam ediyor" dedi.
'3 SAATTEN 3 GÜNE KADAR YAŞAYABİLİYOR'
Önlemlere açık alanda da olsa mutlaka uyulması gerektiğini kaydeden Uzman Doktor Rodoplu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Virüs çok küçük. Biz görebilseydik, sinek büyüklüğünde olsaydı, korkunç güvenlik önlemleri alırdık. Bazen insanlar görmediğine inanmakta zorlanıyor. 'Bana bir şey olmaz' algısı var. Bir yandan hayat devam ediyor ama sokakta maske zorunluluğu var. Önemli başka bir konu da sosyal mesafe. Sosyal mesafeye de dikkat etmek gerekiyor. Açık havada bazen yüksek sesle konuşuyoruz. Maskeye de yüzde 100 güvenmeyelim. 2 metre kuralı ve hijyen çok önemli. Sokakta çok fazla eşya ile temas ediyoruz. Virüsün maddelerde 3 saatten 3 güne kadar yaşayabildiğini öğrendik. Aslında dışarıda çaresiz kalınabiliyor. Bu hastalığı taşıyan biziz. İnsan bedenine girdikten sonra adeta canavarlaşan bir canlı. Onun için sosyal mesafe, maske, hijyen ve kendimizi sağlıklı tutmak çok önemli."
'MASKE VE ELDİVENLERİ SOKAĞA ATIYORLAR'
Vatandaşlardan Mümin Öztürk (70), özellikle maske kuralına sıkı bir şekilde uyduklarını ifade ederek, "Maske kuralına uyuyoruz. Maske takmadan kesinlikle dışarıya çıkmıyoruz. 65 yaş üstü olduğumuz için dışarıda fazla kalmıyoruz. Evimizde kalmaya dikkat ediyoruz. Ancak maske ve eldivenleri çöp bidonları yerine yerlere atıyorlar. Bu hastalığın bulaşması açısından çok önemli. İnsanların bu konuya dikkat etmesini öneriyorum. Genellikle topluluk arasına girmemeye çalışıyoruz. Torunumuz var daha fazla dikkat ediyoruz. Eve gittiğimizde ellerimizi bol köpüklü suyla yıkıyoruz" dedi.
'YAPILMASI GEREKENLER BELLİ'
Uyulması gereken kuralların çok önemli olduğunu söyleyen İkafa Öztürk (68) ise, "Eve gittiğimiz zaman hemen hiçbir şeye dokunmadan banyoya giderek elimizi yüzümüzü bol köpüklü su ile yıkıyoruz. Kolonya ile dezenfekte ediyoruz. Doğru mu yapıyoruz bilmiyorum ama kıyafetlerimizi balkonda havalandırıyoruz. Yapılacak olanlar belli. Kurallara uymaya çalışıyoruz. Televizyonda izlediğiniz kadarıyla pek uymuyorlar. Polisler çevirince takmak istemediğini, maske takmaya gerek olmadığını söyleyenleri görüyoruz. Bu şekilde olmaması gerekiyor" diye konuştu.
'HEM KENDİMİZ HEM DE ÇOCUKLARIMIZ İÇİN KORKUYORUZ'
Selin Ardaç (40), "Maskelerimizi ve dezenfektanlarımızı yanımıza alıyoruz. Çocuklarımızı bir yerlere dokunmamaları konusunda uyarıyoruz. Ellerimizi en az 25 saniye yıkamamız gerektiğini anlatıyoruz ve uyguluyoruz. Hocamızın anlattıklarını uyguluyoruz ama yine de bulaşmasından çok korkuyoruz. Hem kendimiz hem çocuklarımız hem de büyüklerimiz açısından korkuyoruz" dedi.
'ALDIKLARIMIZI YIKIYORUZ'
Ceyda Yetiş (52) ise alışveriş yaptıktan sonra aldıklarını mutlaka yıkadığında dikkat çekerek, "Aslında söylenen her şeye uymaya çalışıyoruz ama ek olarak alışverişe yoğun olmayan saatlerde çıkıyorum. Kısa sürede ürünleri alıyorum. Aldığım her şeyi yıkayıp, dezenfekte ederek o şekilde yerlerine kaldırıyorum. Daha çok tanıdığım insanlarla görüşmeye çalışıyorum. Çok tanımadığım insanlarla bir araya gelmiyorum" diye konuştu.
DHA
İzmir'de sahil kenarında vakit geçirmek ve temiz havanın tadını çıkarmak isteyen vatandaşların, zaman zaman sosyal mesafe ve maske kuralını ihlal ettiği görüldü. Koronavirüsün hayatın bir gerçeği olduğunu ve alınacak önlemlerin hayati önem taşıdığını belirten Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, vatandaşların arasına karışarak dikkat edilmesi gereken kuralları uygulamalı olarak anlattı.
Koronavirüsün zamanla unutulduğunu ancak vakaların devam ettiğini dile getiren Uzman Doktor Rodoplu, "Hava düzeldi. Bu saatler özellikle serin. Sahile gelmek istiyoruz açık havada moralimiz de iyi ise koronavirüsü unutuyoruz. 3 buçuk ay evde kaldık ama yine devam eden kurallarımız var. Unutmayalım ki açık havada bizde virüs varsa, açık alanda bile olsak maskeyle kalmamız çok önemli. Koronavirüs ancak şu şekilde bitecek; ya hepimiz antikor geliştirip bağışık olacağız ya da virüs mutasyona uğrayacak ve hafifleyecek. Devam etme olasılığı var bunu kırmamız için çok dikkatli olmamız lazım. Koronavirüs ile ilgili olarak yeni hastalar var, kaybettiklerimiz var. Koronavirüs belli ki devam ediyor" dedi.
'3 SAATTEN 3 GÜNE KADAR YAŞAYABİLİYOR'
Önlemlere açık alanda da olsa mutlaka uyulması gerektiğini kaydeden Uzman Doktor Rodoplu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Virüs çok küçük. Biz görebilseydik, sinek büyüklüğünde olsaydı, korkunç güvenlik önlemleri alırdık. Bazen insanlar görmediğine inanmakta zorlanıyor. 'Bana bir şey olmaz' algısı var. Bir yandan hayat devam ediyor ama sokakta maske zorunluluğu var. Önemli başka bir konu da sosyal mesafe. Sosyal mesafeye de dikkat etmek gerekiyor. Açık havada bazen yüksek sesle konuşuyoruz. Maskeye de yüzde 100 güvenmeyelim. 2 metre kuralı ve hijyen çok önemli. Sokakta çok fazla eşya ile temas ediyoruz. Virüsün maddelerde 3 saatten 3 güne kadar yaşayabildiğini öğrendik. Aslında dışarıda çaresiz kalınabiliyor. Bu hastalığı taşıyan biziz. İnsan bedenine girdikten sonra adeta canavarlaşan bir canlı. Onun için sosyal mesafe, maske, hijyen ve kendimizi sağlıklı tutmak çok önemli."
'MASKE VE ELDİVENLERİ SOKAĞA ATIYORLAR'
Vatandaşlardan Mümin Öztürk (70), özellikle maske kuralına sıkı bir şekilde uyduklarını ifade ederek, "Maske kuralına uyuyoruz. Maske takmadan kesinlikle dışarıya çıkmıyoruz. 65 yaş üstü olduğumuz için dışarıda fazla kalmıyoruz. Evimizde kalmaya dikkat ediyoruz. Ancak maske ve eldivenleri çöp bidonları yerine yerlere atıyorlar. Bu hastalığın bulaşması açısından çok önemli. İnsanların bu konuya dikkat etmesini öneriyorum. Genellikle topluluk arasına girmemeye çalışıyoruz. Torunumuz var daha fazla dikkat ediyoruz. Eve gittiğimizde ellerimizi bol köpüklü suyla yıkıyoruz" dedi.
'YAPILMASI GEREKENLER BELLİ'
Uyulması gereken kuralların çok önemli olduğunu söyleyen İkafa Öztürk (68) ise, "Eve gittiğimiz zaman hemen hiçbir şeye dokunmadan banyoya giderek elimizi yüzümüzü bol köpüklü su ile yıkıyoruz. Kolonya ile dezenfekte ediyoruz. Doğru mu yapıyoruz bilmiyorum ama kıyafetlerimizi balkonda havalandırıyoruz. Yapılacak olanlar belli. Kurallara uymaya çalışıyoruz. Televizyonda izlediğiniz kadarıyla pek uymuyorlar. Polisler çevirince takmak istemediğini, maske takmaya gerek olmadığını söyleyenleri görüyoruz. Bu şekilde olmaması gerekiyor" diye konuştu.
'HEM KENDİMİZ HEM DE ÇOCUKLARIMIZ İÇİN KORKUYORUZ'
Selin Ardaç (40), "Maskelerimizi ve dezenfektanlarımızı yanımıza alıyoruz. Çocuklarımızı bir yerlere dokunmamaları konusunda uyarıyoruz. Ellerimizi en az 25 saniye yıkamamız gerektiğini anlatıyoruz ve uyguluyoruz. Hocamızın anlattıklarını uyguluyoruz ama yine de bulaşmasından çok korkuyoruz. Hem kendimiz hem çocuklarımız hem de büyüklerimiz açısından korkuyoruz" dedi.
'ALDIKLARIMIZI YIKIYORUZ'
Ceyda Yetiş (52) ise alışveriş yaptıktan sonra aldıklarını mutlaka yıkadığında dikkat çekerek, "Aslında söylenen her şeye uymaya çalışıyoruz ama ek olarak alışverişe yoğun olmayan saatlerde çıkıyorum. Kısa sürede ürünleri alıyorum. Aldığım her şeyi yıkayıp, dezenfekte ederek o şekilde yerlerine kaldırıyorum. Daha çok tanıdığım insanlarla görüşmeye çalışıyorum. Çok tanımadığım insanlarla bir araya gelmiyorum" diye konuştu.
DHA
FACEBOOK YORUMLAR