SIRLARINI AÇIKLADILAR
SIRLARINI AÇIKLADILAR
Editör: Hayran Kaldım
18 Mart 2021 - 21:53
Balıkesir’in Savaştepe ilçesine bağlı Çavlı Mahallesi’nde salgının başladığı tarihten bu yana tek bir vaka görülmedi. Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı koronavirüs haritasında ‘çok yüksek riskli’ kategorisindeki kırmızı iller arasında yer alan Balıkesir’in mavi renkli Çavlı Mahallesi’nde yaşayanlar, bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğine inandıkları kızılcık hoşafı içtiklerini dile getirdi.
Balıkesir’in Savaştepe ilçesine bağlı Çavlı Mahallesi’nde bugüne kadar koronavirüs vakası görülmedi. Mahalle sakinleri, bu durumu, tedbirlere uymalarının yanı sıra her gün düzenli olarak içtikleri kızılcık hoşafına bağlıyor. Çavlı Mahallesi Muhtarı Ahmet Ali Gökçe, “Biz verilen talimatlara uyduk. İşimizi sıkı tuttuk. Maskesiz dolaşmadık. Mahallemizde komşu komşuya misafirliğe gitmiyor. Herkes işinde gücünde. Kimse kimseyi görmüyor. Allah’a şükür bugüne kadar 40 hanelik mahallemizde hiç hastalığa rastlanmadı” dedi.
KIZILCIK HOŞAFI SÜREKLİ TÜKETTİĞİMİZ BİR İÇECEK
Muhtar Ahmet Ali Gökçe’nin eşi Gülizar Gökçe de hastalığın çevre mahallelerde görüldüğünü ancak kendi mahallerine uğramadığını söyledi. Gülizar Gökçe, “Her yerde virüs var. Çok şükür bize uğramadı. İnşallah bundan sonra da uğramaz. Dört tarafımız kızılcık ağaçlarıyla çevrili. Mahalle halkı olarak yazın kızılcık meyvesini topluyor, hoşafını yapıyoruz. Yaz- kış demeden sürekli içeriz. Hastalığın mahallemize gelmemesini kızılcık hoşafına bağlıyorum” diye konuştu.
KIZILCIK HOŞAFI TARİFİ
Gülizar Gökçe, şifa olarak gördüğü kızılcık hoşafının nasıl yapıldığını ise şöyle anlattı: “Temmuz ve Ağustos aylarında dağlardan topladığımız kızılcık meyvelerini güzelce yıkıyoruz. Yıkadığımız kızılcığı kaynatıyoruz. Kaynattıktan sonra kızılcık meyvelerinin suyunu çıkartıp sıcak sıcak kavanozlara koyarak ağızlarını kapatıp, soğumaya alıyoruz. Tüketme zamanı geldiğinde ise kavanozların ağzını açıp, bir miktar kızılcık suyu bir miktar da üzerine su koyuyoruz. İsteğe göre şeker ekleyip yaz kış afiyetle içiyoruz. Ben salgında kızılcık hoşafının bizim için şifa olduğunu düşünüyorum. Hastalığa yakalanmama sebebini tüm mahalle halkının severek tükettiği kızılcık hoşafına bağlıyorum.”
DIŞARIDAN BİR ŞEY ALMIYORLAR
Mahalle sakinlerinden Camile Kahraman da “Her şeyimiz doğal. Kendimiz ekip, kendimiz biçiyoruz. Dışarıdan bir şey almıyoruz. Mahsullerimize hayvan gübresi hariç hiçbir gübre atmıyoruz. Bol bol kızılcık hoşafı içiyoruz. Ben hastalığın, mahallemize gelmemesini buna bağlıyorum” dedi.
YAŞAMLARINI DOĞAL BİR BİÇİMDE SÜRDÜRMEKTELER
Hacer İlhan ise, evlere kapandıklarını, komşu ziyaretleri yapmayarak doğal bir hayat sürdüklerini söyledi. Zekeriya Kahraman da “Bizde kızılcık alışkanlığı var. Bu civarda kızılcık meyvesi çok. Yaz kış kızılcık şerbeti içeriz. Virüsün köyümüze gelmemesini buna bağlıyorum. Bana deseler ki ‘ayran mı, kızılcık mı?’ Kızılcık suyunu tercih ederim” ifadelerini kullandı.
Balıkesir’in Savaştepe ilçesine bağlı Çavlı Mahallesi’nde bugüne kadar koronavirüs vakası görülmedi. Mahalle sakinleri, bu durumu, tedbirlere uymalarının yanı sıra her gün düzenli olarak içtikleri kızılcık hoşafına bağlıyor. Çavlı Mahallesi Muhtarı Ahmet Ali Gökçe, “Biz verilen talimatlara uyduk. İşimizi sıkı tuttuk. Maskesiz dolaşmadık. Mahallemizde komşu komşuya misafirliğe gitmiyor. Herkes işinde gücünde. Kimse kimseyi görmüyor. Allah’a şükür bugüne kadar 40 hanelik mahallemizde hiç hastalığa rastlanmadı” dedi.
KIZILCIK HOŞAFI SÜREKLİ TÜKETTİĞİMİZ BİR İÇECEK
Muhtar Ahmet Ali Gökçe’nin eşi Gülizar Gökçe de hastalığın çevre mahallelerde görüldüğünü ancak kendi mahallerine uğramadığını söyledi. Gülizar Gökçe, “Her yerde virüs var. Çok şükür bize uğramadı. İnşallah bundan sonra da uğramaz. Dört tarafımız kızılcık ağaçlarıyla çevrili. Mahalle halkı olarak yazın kızılcık meyvesini topluyor, hoşafını yapıyoruz. Yaz- kış demeden sürekli içeriz. Hastalığın mahallemize gelmemesini kızılcık hoşafına bağlıyorum” diye konuştu.
KIZILCIK HOŞAFI TARİFİ
Gülizar Gökçe, şifa olarak gördüğü kızılcık hoşafının nasıl yapıldığını ise şöyle anlattı: “Temmuz ve Ağustos aylarında dağlardan topladığımız kızılcık meyvelerini güzelce yıkıyoruz. Yıkadığımız kızılcığı kaynatıyoruz. Kaynattıktan sonra kızılcık meyvelerinin suyunu çıkartıp sıcak sıcak kavanozlara koyarak ağızlarını kapatıp, soğumaya alıyoruz. Tüketme zamanı geldiğinde ise kavanozların ağzını açıp, bir miktar kızılcık suyu bir miktar da üzerine su koyuyoruz. İsteğe göre şeker ekleyip yaz kış afiyetle içiyoruz. Ben salgında kızılcık hoşafının bizim için şifa olduğunu düşünüyorum. Hastalığa yakalanmama sebebini tüm mahalle halkının severek tükettiği kızılcık hoşafına bağlıyorum.”
DIŞARIDAN BİR ŞEY ALMIYORLAR
Mahalle sakinlerinden Camile Kahraman da “Her şeyimiz doğal. Kendimiz ekip, kendimiz biçiyoruz. Dışarıdan bir şey almıyoruz. Mahsullerimize hayvan gübresi hariç hiçbir gübre atmıyoruz. Bol bol kızılcık hoşafı içiyoruz. Ben hastalığın, mahallemize gelmemesini buna bağlıyorum” dedi.
YAŞAMLARINI DOĞAL BİR BİÇİMDE SÜRDÜRMEKTELER
Hacer İlhan ise, evlere kapandıklarını, komşu ziyaretleri yapmayarak doğal bir hayat sürdüklerini söyledi. Zekeriya Kahraman da “Bizde kızılcık alışkanlığı var. Bu civarda kızılcık meyvesi çok. Yaz kış kızılcık şerbeti içeriz. Virüsün köyümüze gelmemesini buna bağlıyorum. Bana deseler ki ‘ayran mı, kızılcık mı?’ Kızılcık suyunu tercih ederim” ifadelerini kullandı.
FACEBOOK YORUMLAR