Prof. Dr. Büyükçelik: Kolon kanseri en öldürücü üçüncü kanser türü

ONKOLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Büyükçelik, kolon kanserinin, tüm kanserler içinde üçüncü sırada ölüm nedeni olduğunu, ancak erken tanı ile tedaviye erken başlayabilmenin daha...

Prof. Dr. Büyükçelik: Kolon kanseri en öldürücü üçüncü kanser türü
22 Mart 2020 - 12:59 - Güncelleme: 22 Mart 2020 - 12:59
ONKOLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Büyükçelik, kolon kanserinin, tüm kanserler içinde üçüncü sırada ölüm nedeni olduğunu, ancak erken tanı ile tedaviye erken başlayabilmenin daha uzun yaşam süresi sağladığını söyledi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Büyükçelik, tüm kanserler içinde üçüncü sırada ölüm nedeni olan kolon kanserinin erkeklerde daha çok görüldüğünü belirtti. Büyükçelik, "Her 23 erkekten birisinin yaşamı boyunca kolon kanserine yakalanabilme olasılığı var. Kadınlarda ise bu oran biraz daha az; her 25 kadından bir tanesi yaşamı boyunca kolon kanserine yakalanabilir" dedi.
'ERKEN YAŞLARDA DA GÖRÜLMEYE BAŞLANDI'
Son 30 yılda kolon kanserine bağlı ölümlerde azalma olmasına rağmen, daha erken yaşta görülme sıklığının arttığına işaret eden Prof. Dr. Büyükçelik, "Özellikle 40- 49 yaşlar arasındaki bireylerde hem kanser olasılığı artıyor, hem de bu grup hastada kolon kanserine bağlı ölüm oranı artıyor. Kolon kanseri önemli bir ölüm sebebi olmasına rağmen önlenebilir bir hastalık olduğunu söyleyebiliriz. Kişi tarama programlarına katılır, önleme için gerekli stratejileri uygulayabilirse, her 3 kişiden birinde, yani tarama yapılabilen her 3 kişiden biri kolon kanserine bağlı ölümden kurtarılmış demektir" diye konuştu.
'KATKI MADDESİ EKLENEREK SAKLANAN ET TÜKETİMİNİ AZALTMAMIZ GEREKİYOR'
Prof. Dr. Büyükçelik, hastalıktan korunmak için şu önerilerde bulundu:
"Özellikle katkı maddesi eklenerek saklanan et ürünlerinin tüketimini mümkün olduğu kadar azaltmamız gerekiyor. Tabi bunun yanı sıra özellikle liften zengin beslenmeyi arttırmak (Mevsimine uygun sebze tüketimini artırmak), kalsiyum tüketimini arttırmak (Evde mayalanan yoğurt ve kefir), hareketi yaşantının bir parçası haline getirmek de kolon kanseri gelişme riskini azaltan faktörlerden. Eğer kanama problemi, mide ülseri gibi rahatsızlıkları yoksa düşük doz aspirin (100- 300 miligam arası) kullanımını 40 yaşının üzerindeki bireylere önerebiliriz. Ayrıca eğer 'D' vitamini eksikliği düzeltilirse, kolon kanseri gelişme riski azalıyor. Bilindiği üzere 'D' vitamini kaynağı güneş ışığıdır. Bundan dolayı aşırıya kaçmadan, yeterince, 'D' vitaminini sentezleyecek şekilde güneş ışığına maruz kalmak gerekiyor."
'KORUNMAK İÇİN TARAMAYA GEÇ KALMAMAK ÖNEMLİDİR'
Kolon kanserinin erken dönemde belirti vermediğine dikkat çeken Prof. Dr. Büyükçelik, ilerleyen dönemdeki belirtilerini ise, takip eden kabızlık ve ishal dönemleri, şişkinlik, hazımsızlık, gaz çıkarmakta zorlanma veya büyük abdest çıkarmakta zorlanmak giderek artan kabızlık durumları, kilo kaybı ve kanama şeklinde sıraladı. Kolon kanserini önlemede taramanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Büyükçelik, şunları kaydetti:
"Taramayla erken tanıya ulaşırsak 5 yıllık sağ kalımlar yüzde 90'nın üzerine çıkıyor, o nedenle hastalar 50 yaşından itibaren taramaya başvurmalı, ailede öykü varsa daha erken yaşlarda erken tarama olmalılar. Hastalar genelde kanser tanısı alacakları korkusuyla taramaya gelmekten çekiniyorlar. Ama korkmasınlar, kolon kanseri ne kadar erken dönemde tanınırsa şifayla sonlanma olasılığı o kadar yüksektir. O nedenle korunmak için taramaya geç kalmamak önemlidir."
DHA

FACEBOOK YORUMLAR