PADİŞAHIN İŞİ NE
Sultan III.Murad ile veziri Siyavuş Paşa molla kılığında dolaşırlarken Unkapanı civarında yerde bir ceset görürler. Ahaliye kim olduğunu sorarlar. Ahali "Ayyaşın teki" der. Bir başkası ayrıntılı bilgi verir:
Editör: Hayran Kaldım
24 Ekim 2019 - 20:57
"Aslında iyi sanatkardır. Azaplar çarşısında çalışır. Nalının hasını yapar. Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır evine hem de nerede namlı mimli kadın varsa takar peşinde. Camiye de gitmez."
Ahali uzaklaşır. Padişah "Bu adamı defnetmeliyiz" der.
Cenazeyi Fatih Camii'ne götürürler Cesedi yıkar, kefenler ve tabuta koyup ezan vaktini beklerlerken vezir, "Padişahım sormadan bu cenazeyi buraya getirdik. Ya hanım, çocukları varsa?" diye sorar. Padişah, "Haklısın, ben mahalleye gidip soruşturayım" der.
Padişah mahallede nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın açar.
Olayı metanetle dinler ve anlatır:
"Bizim efendi bir alemdi vesselam.
Akşamlara kadar nalın yapardı. Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin, onu satın alırdı. Sonra getirip helaya dökerdi. Ümmeti Muhammed içmesin diye.
Sonra malum kadınların ücretlerini öder, eve getirirdi. O çeker gider, ben o kadınlara menkıbeler anlatırdım.
Milletin ne sandığı umurunda değildi. Hep uzak mescidlere giderdi. Bir gün "Sen böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek, cenazen ortada kalacak" dedim. Hak verdi bana. Kimseye zahmet olmasın diye mezarını bahçeye kazdı.
Ama ben, "Mezarla iş bitmez. Seni kim yıkayacak, kim kaldıracak?" dedim.
O önce güldü sonra da "Allah büyüktür hatun, hem padişahın işi ne?" dedi."
Ahali uzaklaşır. Padişah "Bu adamı defnetmeliyiz" der.
Cenazeyi Fatih Camii'ne götürürler Cesedi yıkar, kefenler ve tabuta koyup ezan vaktini beklerlerken vezir, "Padişahım sormadan bu cenazeyi buraya getirdik. Ya hanım, çocukları varsa?" diye sorar. Padişah, "Haklısın, ben mahalleye gidip soruşturayım" der.
Padişah mahallede nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın açar.
Olayı metanetle dinler ve anlatır:
"Bizim efendi bir alemdi vesselam.
Akşamlara kadar nalın yapardı. Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin, onu satın alırdı. Sonra getirip helaya dökerdi. Ümmeti Muhammed içmesin diye.
Sonra malum kadınların ücretlerini öder, eve getirirdi. O çeker gider, ben o kadınlara menkıbeler anlatırdım.
Milletin ne sandığı umurunda değildi. Hep uzak mescidlere giderdi. Bir gün "Sen böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek, cenazen ortada kalacak" dedim. Hak verdi bana. Kimseye zahmet olmasın diye mezarını bahçeye kazdı.
Ama ben, "Mezarla iş bitmez. Seni kim yıkayacak, kim kaldıracak?" dedim.
O önce güldü sonra da "Allah büyüktür hatun, hem padişahın işi ne?" dedi."
FACEBOOK YORUMLAR