Kömürcüye girdim
Kömürcüye girdim. Ne kadar diye sorayım istedim. Kömür 1.000 TL, odun 650 TL+nakliye parası dedi. Tam o an da içeri bir abla ve küçük kızı girdi.
Editör: Hayran Kaldım
23 Ocak 2020 - 10:22
‘’Abi, ben yine odun kömür alacağım ne kadar oldu acaba?’’ diye sordu. Abla kömür 550, odun 250 kapına kadar da teslim deyince, ‘’Kazıklanıyoruz galiba’’ dedim içimden sessizce. Neyse abla uzattı yarım ton alacak kadar parayı.
Oduncu bir saate kapında abla merak etme, hemen çıkarıyorum arabayı. Düşündüm; ya arkadaş bu nasıl bir esnaf, yanımda bari söyleme ucuz fiyatı el insaf. Abla çıkınca ben sustum, anlat bakalım hesap ver der gibi sandalyeye oturdum. Güldü önce. ‘’Biliyorum kızdın bana az önce. Ama abi, bu ablamız üç yetim bakıyor. Her gün Kur’an Kursun’da çocuklara ve annelerine ücretsiz kursta veriyor. Kadınlar bir şeyler veriyor, un, şeker, yağ alıyor. Ama biz gidince para veriyoruz kabul etmiyor.
Eşinden maaş bağlanmış. NE kiraya yetiyor, ne de faturalara. Düşündük nasıl yardım edelim diye. Sonra hanımın aklına fikir geldi. Ona evde iş verdi. Yaptığı işin karşılığı aylık 500 TL bile değildi. Ama biz, amcamlar, diğer arkadaşlar aramızda her ay topladık ona yetecek kadar. Abla her ay bizim hanımdan parayı alıyor. Sonra bakkala borcunu ödüyor. Yardım edenlerden biri bakkal. Kasaba uğrayıp kıyma alıyor. Yardım edenlerden birisi de kasap.
Sonra bana geliyor odun kömür alıyor. Ayıptır söylemesi, yardım edenlerden biri de biz. Yani anlayacağın parayı bir cepten çıkarıp ona yolluyoruz,o bilmeden gelip bize ödüyor, para diğer cebimize giriyor. 11 yılda yapamadığım dünya malını 3 yılda yaptım ben. Şimdi dönüp bakınca nasıl oldu onu anlamadım hiç zaten. İşte bu yüzden ona böyle, sana böyle kardeşim’’… Oduncu abi özür dilerim. Ben bilememişim. Sana haksızlık etmişim. Hakkını helal et. Sen böyle yapmaya da devam et. Söz adını ve yerini kimse bilmeyecek…
Oduncu bir saate kapında abla merak etme, hemen çıkarıyorum arabayı. Düşündüm; ya arkadaş bu nasıl bir esnaf, yanımda bari söyleme ucuz fiyatı el insaf. Abla çıkınca ben sustum, anlat bakalım hesap ver der gibi sandalyeye oturdum. Güldü önce. ‘’Biliyorum kızdın bana az önce. Ama abi, bu ablamız üç yetim bakıyor. Her gün Kur’an Kursun’da çocuklara ve annelerine ücretsiz kursta veriyor. Kadınlar bir şeyler veriyor, un, şeker, yağ alıyor. Ama biz gidince para veriyoruz kabul etmiyor.
Eşinden maaş bağlanmış. NE kiraya yetiyor, ne de faturalara. Düşündük nasıl yardım edelim diye. Sonra hanımın aklına fikir geldi. Ona evde iş verdi. Yaptığı işin karşılığı aylık 500 TL bile değildi. Ama biz, amcamlar, diğer arkadaşlar aramızda her ay topladık ona yetecek kadar. Abla her ay bizim hanımdan parayı alıyor. Sonra bakkala borcunu ödüyor. Yardım edenlerden biri bakkal. Kasaba uğrayıp kıyma alıyor. Yardım edenlerden birisi de kasap.
Sonra bana geliyor odun kömür alıyor. Ayıptır söylemesi, yardım edenlerden biri de biz. Yani anlayacağın parayı bir cepten çıkarıp ona yolluyoruz,o bilmeden gelip bize ödüyor, para diğer cebimize giriyor. 11 yılda yapamadığım dünya malını 3 yılda yaptım ben. Şimdi dönüp bakınca nasıl oldu onu anlamadım hiç zaten. İşte bu yüzden ona böyle, sana böyle kardeşim’’… Oduncu abi özür dilerim. Ben bilememişim. Sana haksızlık etmişim. Hakkını helal et. Sen böyle yapmaya da devam et. Söz adını ve yerini kimse bilmeyecek…
FACEBOOK YORUMLAR