Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık immün plazma tedavisindeki güncel bilgileri paylaştı
TÜRK Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Ülke genelinde toplam almış olduğumuz immün plazma bağışı sayısı 567'ye ulaştı. Şu anda Kızılay'dan immün plazma bileşeni...
Editör: Hayran Kaldım
27 Nisan 2020 - 23:32 - Güncelleme: 27 Nisan 2020 - 23:33
TÜRK Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Ülke genelinde toplam almış olduğumuz immün plazma bağışı sayısı 567'ye ulaştı. Şu anda Kızılay'dan immün plazma bileşeni bekleyen hasta sayımız bin 66'dır. Bu çerçevede bundan önce bini aşkın hastamıza ulaşan immün plazma, bundan sonraki süreçte de aynı hızda daha da artarak ve daha güvenli bir şekilde ulaştırılacaktır" dedi.
Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, koronavirüse karşı immün plazma tedavisi ve tedavinin daha hızlı ve güvenli olması için patojen inaktivasyon test cihazlarının kullanılmasına ilişkin güncel bilgileri paylaşmak için ortak basın toplantısı düzenledi. Türk Kızılayı Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi'nden online olarak yapılan toplantıda Dr. Kerem Kınık, "Kızılay arayıcılığıyla temas kuran immün plazma verebilecek olan 3 bin 805 vatandaşımızın yaklaşık bin 490 tanesi plazma bağışına uygun olarak tespit edilmişti. Bu plazma bağışına uygun olan vatandaşlarımızın bir kısmının uygunlukla ilgili son test işlemleri devam etmektedir. Yaklaşık 627 vatandaşımız uygunluğunun teyidini beklemektedir. 484 vatandaşımız da şu anda 14 ilimizdeki plazma aferez merkezlerimizde randevularıyla birlikte plazma alım işlemleri sürmektedir. Şimdiye kadar 380 adet immün plazma bağışını bu anlamda Kızılay aldı. 892 immün plazma bileşenine bu anlamda alınan bağışlar, plazmalar çevrildi" dedi.
"ÜLKE GENELİNDE İMMÜN PLAZMA BAĞIŞI SAYISI 567'YE ULAŞTI"
Kınık, "Transfüzyon merkezleri, Kızılay dışındaki plazma bağışını alan merkezleri ve süreli kan merkezleri de yaklaşık 187 adet immün plazma bağışı aldılar. Yani ülke genelinde toplam almış olduğumuz immün plazma bağışı sayısı 567'ye ulaştı. 567 immün plazma bağışçısı vatandaşımızın bağışladığı plazmalar, bini aşkın immün plazma bileşenine dönüştürüldü ve kovid nedeniyle rahatsızlık çeken vatandaşlarımıza endikasyon ve sıra çerçevesinde ulaştırıldı. Şu anda Kızılay'dan immün plazma bileşeni bekleyen hasta sayımız bin 66'dır. Bu çerçevede bundan önce bini aşkın hastamıza ulaşan immün plazma, bundan sonraki süreçte de aynı hızda daha da artarak ve daha güvenli bir şekilde ulaştırılacaktır" şeklinde konuştu.
"PLAZMA BAĞIŞLARI ÇOK ÖNEMLİ"
14 ilde toplanan bağışların 38 ildeki ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırıldığını aktaran Kınık, "Bundan sonraki süreçte de özellikle kovid rahatsızlığını atlatmış olan ve üzerinden 14 gün geçmiş olan 18-60 yaş arasında 50 kilogramın üzerinde, gebe kalmamış kadınlar ve kan bağışında herhangi mahsuru bulunmayan vatandaşlarımızın plazma bağışları çok önemli" dedi. "Şu ana kadar gelinen noktada Türkiye'nin immün plazma noktasında dünyada en hızlı aksiyon alan ülke olduğunu söyleyebilirim" diyen Kınık, " Kullanılan metotlarımız ve klinik yaygınlığı itibariyle de dünyada en geniş immün plazma bileşeni kullanan ülkelerden biri olduğumuza söyleyebiliriz. Hastalanma ve ölüm oranlarına da olumlu anlamda etki ettiğini istatistiklerden görüyoruz" şeklinde konuştu. Kınık, bundan sonra oluşabilecek ikincil dalgalarda daha erken immün plazma bileşenlerinin kullanılması için ihtiyaç fazlası bileşenlerin Kızılay bio bankalarında eksi 25 santigrat derecede dondurularak saklanması için çalıştıklarını kaydetti. Plazmalar içerisinden koronavirüse karşı antikorların ayrıştırılarak ilaç formuna dönüştürülmesi sürecinin hızlı bir şekilde devam ettiğini belirten Kınık, Gaziantep Üniversitesi'ne teşekkür ederek kendi kapasiteleri için ayırmış oldukları cihazları, bir feda anlayışıyla İstanbul ve Ankara'daki Kızılay merkezlerine kurduklarını belirtti.
"KAN BAĞIŞI ORTALAMANIN YARISININ ALTINA DÜŞTÜ"
Koronavirüsten dolayı kan bağışlarının azalmasına ilişkin bir soru üzerine, Dr. Kınık, "Yaramıza parmak bastınız, ortalama iş günü için 5 bin civarında almamız gereken kan bunların yarısının altına düştü. Bu doğaldır. Bütün dünyada böyle, kan merkezlerine gidiş azaldı" dedi. Stoklarının her türlü kötü şart ve senaryolara uygun olması gerektiğini ifade eden Kerem Kınık, şu an asgari stok seviyesinin zorlandığını belirtti. Kınık, sürekli düzenli kan alması gereken vatandaşlar için kan bağışının devam etmesi gerektiğini, sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde kan ve plazma bağışının kapsam dışında bırakıldığını da kaydetti. Kınık, Ramazan ayında kan bağışı için mesai saatlerini iftar ve sahura göre ayarladıklarını da söyledi.
REKTÖR ALİ GÜR: "PROJEYİ BÜTÜN TÜRKİYE'YE YAYALIM İSTEDİK"
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ise yaklaşık bir ay önce 28 Mart'ta Türkiye'de özellikle kovid ile mücadelede patojenden arındırılmış immün plazma tedavisini gündeme taşıdıklarını belirterek Sağlık Bakanlığı, Kan ve Kan Ürünleri Daire Başkanlığı'nın yönlendirmesi ve Kızılayın talebi üzerine bu projeyi İstanbul ve Ankara'ya taşıdıklarını kaydetti. Bunun topyekün bir milli mücadele seferberliği olduğunu söyleyen Gür, "Gaziantep'te belli bir kaç hastaya uygulamaktansa projeyi bütün Türkiye'ye yayalım istedik. Biz Kızılayımız'la ortak proje üretttik" dedi. İmmün plazma tedavisi denenmesi gereken önemli bir tedavi alternatifi olduğunu ifade eden Gür, bunu yaparken üç soruya yanıt verilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "Birincisi, bu plazmaları aldığımızda plazmalarımız güvenli mi? Bu sorunun cevabını birkaç açıdan vermemiz gerekiyor. Patojenler, mikroplar ve diğer zararlı maddeler açısından. Bizim Türkiye'ye getirmiş olduğumuz riboflavin dediğimiz B2 vitaminiyle kombine edilmiş ışınlama sistemi Türkiye'deki ilk ve tek teknoloji. Bununla birlikte biz, patojenlerden arındırıyoruz. Bu büyük bir avantaj. İkincisi, Türkiye'de yapılmış olan bu arındırma sistemi Kovid'de etkin mi? Kovid'de etkin etkin olduğuna dair bilimsel çalışmalar var. Üçüncüsü, özellikle yoğun bakımda akciğer solunum kapasitesi azalmasına bağlı olarak akut solunum sıkıntısından kaybediyoruz hastaları. Bu sistem, akciğerdeki solunum sıkıntısına sebebiyet veren iltihabı başlatan faktörleri yok ediyor. Türkiye'ye getirmiş olduğumuz bu sistem ile hastada ciddi bir rahatlama sağlıyor."
"DONÖRLERE İHTİYACIMIZ VAR"
Türkiye'nin en etkin ve dünyanın en güvenilir kan plazma sisteminin kullanıldığını belirten Prof. Dr. Ali Gür, "Donörlere ihtiyacımız var, iyileşmiş olan hastalarımız lütfen bu konuda biraz kendileri de fedakârlık yapsınlar. Donörlerimizin bağışlayacağı kanlarla yeni hastalarımıza, yoğun bakımdaki kritik hastalarımıza fayda verelim diyoruz" şeklinde konuştu. Sistemin ne katacağı sorusuna ise Ali Gür, "Daha etkin, daha güvenliir ve daha hızlı. Zararsız, B2 vitamini olduğu için zaten gıdalarda da var. İkincisi çok hızlı, diğer sistemler yaklaşık olarak 24 saatte ancak arındırma yapabilirken bu sistem 7 dakikada arındırma yapabiliyor" dedi. Sistemin hangi ülkeden getirildiğine ilişkin soruya ise Gür, il olarak Gaziantep Üniversitesi'nde radyoaktif madde üretim merkezi kurmak üzere Sanayi Bakanlığı desteğiyle proje aldıklarını, bu projeyi hayata geçirirken yeni projeler ekleyebileceklerini düşünerek dünyada en hızlı, en etkin arındırdırılmış kan profili oluşturma çalışmaları yürütürken Japonya'da bir sistemin çok etkin olduğunu gördüklerini, üniversite olarak getirmek isterlerken kovidin başladığını ve süreci hızlandırdıklarını anlattı. Gür, Japonya menşeili bir ürün olduğunu ve dünyada 20 ülkede kullanıldığı bilgisini de verdi.
DHA
Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, koronavirüse karşı immün plazma tedavisi ve tedavinin daha hızlı ve güvenli olması için patojen inaktivasyon test cihazlarının kullanılmasına ilişkin güncel bilgileri paylaşmak için ortak basın toplantısı düzenledi. Türk Kızılayı Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi'nden online olarak yapılan toplantıda Dr. Kerem Kınık, "Kızılay arayıcılığıyla temas kuran immün plazma verebilecek olan 3 bin 805 vatandaşımızın yaklaşık bin 490 tanesi plazma bağışına uygun olarak tespit edilmişti. Bu plazma bağışına uygun olan vatandaşlarımızın bir kısmının uygunlukla ilgili son test işlemleri devam etmektedir. Yaklaşık 627 vatandaşımız uygunluğunun teyidini beklemektedir. 484 vatandaşımız da şu anda 14 ilimizdeki plazma aferez merkezlerimizde randevularıyla birlikte plazma alım işlemleri sürmektedir. Şimdiye kadar 380 adet immün plazma bağışını bu anlamda Kızılay aldı. 892 immün plazma bileşenine bu anlamda alınan bağışlar, plazmalar çevrildi" dedi.
"ÜLKE GENELİNDE İMMÜN PLAZMA BAĞIŞI SAYISI 567'YE ULAŞTI"
Kınık, "Transfüzyon merkezleri, Kızılay dışındaki plazma bağışını alan merkezleri ve süreli kan merkezleri de yaklaşık 187 adet immün plazma bağışı aldılar. Yani ülke genelinde toplam almış olduğumuz immün plazma bağışı sayısı 567'ye ulaştı. 567 immün plazma bağışçısı vatandaşımızın bağışladığı plazmalar, bini aşkın immün plazma bileşenine dönüştürüldü ve kovid nedeniyle rahatsızlık çeken vatandaşlarımıza endikasyon ve sıra çerçevesinde ulaştırıldı. Şu anda Kızılay'dan immün plazma bileşeni bekleyen hasta sayımız bin 66'dır. Bu çerçevede bundan önce bini aşkın hastamıza ulaşan immün plazma, bundan sonraki süreçte de aynı hızda daha da artarak ve daha güvenli bir şekilde ulaştırılacaktır" şeklinde konuştu.
"PLAZMA BAĞIŞLARI ÇOK ÖNEMLİ"
14 ilde toplanan bağışların 38 ildeki ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırıldığını aktaran Kınık, "Bundan sonraki süreçte de özellikle kovid rahatsızlığını atlatmış olan ve üzerinden 14 gün geçmiş olan 18-60 yaş arasında 50 kilogramın üzerinde, gebe kalmamış kadınlar ve kan bağışında herhangi mahsuru bulunmayan vatandaşlarımızın plazma bağışları çok önemli" dedi. "Şu ana kadar gelinen noktada Türkiye'nin immün plazma noktasında dünyada en hızlı aksiyon alan ülke olduğunu söyleyebilirim" diyen Kınık, " Kullanılan metotlarımız ve klinik yaygınlığı itibariyle de dünyada en geniş immün plazma bileşeni kullanan ülkelerden biri olduğumuza söyleyebiliriz. Hastalanma ve ölüm oranlarına da olumlu anlamda etki ettiğini istatistiklerden görüyoruz" şeklinde konuştu. Kınık, bundan sonra oluşabilecek ikincil dalgalarda daha erken immün plazma bileşenlerinin kullanılması için ihtiyaç fazlası bileşenlerin Kızılay bio bankalarında eksi 25 santigrat derecede dondurularak saklanması için çalıştıklarını kaydetti. Plazmalar içerisinden koronavirüse karşı antikorların ayrıştırılarak ilaç formuna dönüştürülmesi sürecinin hızlı bir şekilde devam ettiğini belirten Kınık, Gaziantep Üniversitesi'ne teşekkür ederek kendi kapasiteleri için ayırmış oldukları cihazları, bir feda anlayışıyla İstanbul ve Ankara'daki Kızılay merkezlerine kurduklarını belirtti.
"KAN BAĞIŞI ORTALAMANIN YARISININ ALTINA DÜŞTÜ"
Koronavirüsten dolayı kan bağışlarının azalmasına ilişkin bir soru üzerine, Dr. Kınık, "Yaramıza parmak bastınız, ortalama iş günü için 5 bin civarında almamız gereken kan bunların yarısının altına düştü. Bu doğaldır. Bütün dünyada böyle, kan merkezlerine gidiş azaldı" dedi. Stoklarının her türlü kötü şart ve senaryolara uygun olması gerektiğini ifade eden Kerem Kınık, şu an asgari stok seviyesinin zorlandığını belirtti. Kınık, sürekli düzenli kan alması gereken vatandaşlar için kan bağışının devam etmesi gerektiğini, sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde kan ve plazma bağışının kapsam dışında bırakıldığını da kaydetti. Kınık, Ramazan ayında kan bağışı için mesai saatlerini iftar ve sahura göre ayarladıklarını da söyledi.
REKTÖR ALİ GÜR: "PROJEYİ BÜTÜN TÜRKİYE'YE YAYALIM İSTEDİK"
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ise yaklaşık bir ay önce 28 Mart'ta Türkiye'de özellikle kovid ile mücadelede patojenden arındırılmış immün plazma tedavisini gündeme taşıdıklarını belirterek Sağlık Bakanlığı, Kan ve Kan Ürünleri Daire Başkanlığı'nın yönlendirmesi ve Kızılayın talebi üzerine bu projeyi İstanbul ve Ankara'ya taşıdıklarını kaydetti. Bunun topyekün bir milli mücadele seferberliği olduğunu söyleyen Gür, "Gaziantep'te belli bir kaç hastaya uygulamaktansa projeyi bütün Türkiye'ye yayalım istedik. Biz Kızılayımız'la ortak proje üretttik" dedi. İmmün plazma tedavisi denenmesi gereken önemli bir tedavi alternatifi olduğunu ifade eden Gür, bunu yaparken üç soruya yanıt verilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "Birincisi, bu plazmaları aldığımızda plazmalarımız güvenli mi? Bu sorunun cevabını birkaç açıdan vermemiz gerekiyor. Patojenler, mikroplar ve diğer zararlı maddeler açısından. Bizim Türkiye'ye getirmiş olduğumuz riboflavin dediğimiz B2 vitaminiyle kombine edilmiş ışınlama sistemi Türkiye'deki ilk ve tek teknoloji. Bununla birlikte biz, patojenlerden arındırıyoruz. Bu büyük bir avantaj. İkincisi, Türkiye'de yapılmış olan bu arındırma sistemi Kovid'de etkin mi? Kovid'de etkin etkin olduğuna dair bilimsel çalışmalar var. Üçüncüsü, özellikle yoğun bakımda akciğer solunum kapasitesi azalmasına bağlı olarak akut solunum sıkıntısından kaybediyoruz hastaları. Bu sistem, akciğerdeki solunum sıkıntısına sebebiyet veren iltihabı başlatan faktörleri yok ediyor. Türkiye'ye getirmiş olduğumuz bu sistem ile hastada ciddi bir rahatlama sağlıyor."
"DONÖRLERE İHTİYACIMIZ VAR"
Türkiye'nin en etkin ve dünyanın en güvenilir kan plazma sisteminin kullanıldığını belirten Prof. Dr. Ali Gür, "Donörlere ihtiyacımız var, iyileşmiş olan hastalarımız lütfen bu konuda biraz kendileri de fedakârlık yapsınlar. Donörlerimizin bağışlayacağı kanlarla yeni hastalarımıza, yoğun bakımdaki kritik hastalarımıza fayda verelim diyoruz" şeklinde konuştu. Sistemin ne katacağı sorusuna ise Ali Gür, "Daha etkin, daha güvenliir ve daha hızlı. Zararsız, B2 vitamini olduğu için zaten gıdalarda da var. İkincisi çok hızlı, diğer sistemler yaklaşık olarak 24 saatte ancak arındırma yapabilirken bu sistem 7 dakikada arındırma yapabiliyor" dedi. Sistemin hangi ülkeden getirildiğine ilişkin soruya ise Gür, il olarak Gaziantep Üniversitesi'nde radyoaktif madde üretim merkezi kurmak üzere Sanayi Bakanlığı desteğiyle proje aldıklarını, bu projeyi hayata geçirirken yeni projeler ekleyebileceklerini düşünerek dünyada en hızlı, en etkin arındırdırılmış kan profili oluşturma çalışmaları yürütürken Japonya'da bir sistemin çok etkin olduğunu gördüklerini, üniversite olarak getirmek isterlerken kovidin başladığını ve süreci hızlandırdıklarını anlattı. Gür, Japonya menşeili bir ürün olduğunu ve dünyada 20 ülkede kullanıldığı bilgisini de verdi.
DHA
FACEBOOK YORUMLAR