Erdoğan: Kapıları açınca telefon telefon üstüne gelmeye başladı
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi kapıları açınca telefon telefon üstüne gelmeye başladı, 'kapıları kapatın'. Dedik 'bitti o iş'. Artık kapılar açılmıştır. Şu anda...
Editör: Hayran Kaldım
02 Mart 2020 - 15:28 - Güncelleme: 02 Mart 2020 - 15:28
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi kapıları açınca telefon telefon üstüne gelmeye başladı, 'kapıları kapatın'. Dedik 'bitti o iş'. Artık kapılar açılmıştır. Şu anda sizler bu yükten nasibinizi alacaksınız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahar Kalkanı Harekat'ına destek veren Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcilerini Esenboğa Havalimanı'nda kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, oda başkanları ve STK temsilcilerine, Türkiye'nin Suriye sınırlarında ve İdlib'de tarihi mücadele verdiği dönemde gösterdikleri birlik ve beraberlik için teşekkür ederek Türkiye'nin en büyük gücünün, bu birliği, kardeşliği ve dayanışması olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü mücadelenin vatan topraklarımızı ve özgürlüğümüzü koruma, bayrağımızı ve ezanımızı yaşatma, geleceğimize sahip çıkma mücadelesi olduğunu işte buradaki fotoğrafla bir kez daha teyit etmiş bulunuyoruz. Ülkemizi terör örgütleriyle kuşatma, şehirlerimize gözünü diken rejimle tehdit etme, ekonomik tuzaklarla tökezletme peşinde olanlara inşallah aradıkları fırsatı vermeyeceğiz" dedi.
'ARTIK KAPILAR AÇILMIŞTIR'
Erdoğan, 4 milyona yakın mültecinin 9 yıldır Türkiye'de olduğunu hatırlatarak, "Şimdi de 1,5 milyon mülteciyi sınırlarımıza sürmek suretiyle bize bir yük daha getirmek istediler. Aylar önce ben bir açıklama yaptım. 'Eğer bir yük paylaşımına batı girmezse, kapıları açarım' dedim. Ama bunlar bu işi hafife aldılar. Dediler ki herhalde 'blöf yapıyor'. Şimdi kapıları açınca telefon telefon üstüne gelmeye başladı; kapıları kapatın. Dedik 'bitti o iş'. Artık kapılar açılmıştır. Şu anda sizler bu yükten nasibinizi alacaksınız. Dün itibariyle rakam ciddi manada yükseldi ve yükselmeye devam ediyor. Şimdi yine telefonlar. Bu akşam Bulgaristan Başbakanı ile bir araya geleceğiz. Aynı zamanda Şansölye Merkel ile bir telefon görüşmemiz olacak. Bir de '4'lü, 5'li bir araya gelelim' gibi teklifler var. Malum Perşembe günü de Moskova'ya giderek, orada da Sayın Putin ile bu gelişmeleri değerlendireceğiz. Temenni ederim ki orada artık ateşkesti veya atılacak diğer adımlardı atar bu işi süratle bir neticeye kavuştururuz. 15 Temmuz'da Ankara'da, İstanbul'da başaramadıklarını Suriye üzerinden hayata geçirmeye çalışanları bir kez daha hüsrana uğratmakta kararlıyız. Hatırlarsanız 15 Temmuz sonrası ne demiştik; başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız. Bugün de aynısını söylüyoruz" diye konuştu.
'2557 REJİM ASKERİ ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 bin 557 rejim askerinin etkisiz hale getirildiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Bu sabah itibariyle şu ana kadar 135 tank, 22 zırhlı araç, 45 top, 44 çok namlulu roketatar, 5 hava savunma rampası, 12 tanksavar, 4 havan, 29 uçaksavar, 1 İHA, 8 helikopter, 49 çeşitli araç, 24 zırhlı araç, 9 mühimmat deposu olarak kullanılan binalar, 2 uçak, 2 füze rampası ve son rakam 2 bin 557 rejim askeri ve bunun yanında orada yardımcı olarak onlarla beraber bu mücadelenin içinde olan kişiler etkisiz hale getirildi, öldürüldü. Çünkü bu şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak dedik. Bunların bir defa bedelini ödeteceğiz dedik. İşte evvelsi gün bir şehidimizi ebediyete uğurladık, Emre yavrumuzu. Dün akşam evlerindeydim. Orada aileyi gördüğümde 55 gün terhisine kalan kardeşi bile 'Başkanım ne olur ben askerliğime devam edeyim' diyor. Bu millet böyle. Ve ruhunda o aşk, o heyecan, o coşku var. Hep deriz ya 'bir ölür bin diriliriz'. Dünyada Türk milletinden başka bu kadar kısa sürede, bu kadar çok saldırıya maruz kalıp da ayakta kalabilecek başka bir toplum var mıdır, sanmıyoruz" dedi.
'ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDETİYORUZ'
Erdoğan, içerideki bazı gafillerin desteğinin de bu oyunun başarıya ulaşmasına yetmediğini vurgulayarak, "Milletimizin ortaya koyduğu istiklali ve istikbali için ne gerekiyorsa yapma kararlılığı artarak sürüyor. Kahraman askerlerimiz Suriye'nin dört bir yanında teröristler ve zalim rejimin unsurlarıyla mücadele ediyor. Şehitlerimizin kanlarını silah arkadaşları hamdolsun yerde bırakmıyor. Her bir şehidimize karşılık onlarca rejim unsurunu etkisiz hale getirerek, uçağından tankına tüm malzemelerini imha ederek çok ağır bedeller ödetiyoruz ve yine dün biliyorsunuz Neyrab Havaalanı'nı da yerle yeksan ettik, kullanılamaz hale getirdik" ifadelerini kullandı.
'TEMENNİMİZ BU MÜCADELEYİ ZAFERLE NETİCELENDİRMEK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 17 yılda savunma sanayiinde kat ettiği mesafe sayesinde bugün böyle bir mücadelenin yürütüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin savunma sanayiinde kat ettiği mesafe olmasaydı, bugün bu mücadeleyi çok daha zor şartlar altında yürütüyor olacaktık. Çünkü birileri size silah mühimmat göndersin de ondan sonra ben bu mücadeleyi yürüteyim derseniz, sizi geçmişte olduğu gibi yaya bırakıyalar. Böyle de yaptılar. Ama şimdi elhamdülillah bunları kendimiz üretiyoruz. Onlarla beraber de bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Kimsenin desteğine, yardımına ihtiyaç duymadan harekatlarımızı icra edebiliyorsak, bugüne kadar döktüğümüz terler, elde ettiğimiz neticeler sayesindedir. Bizim yerli İHA ve SİHA'larımız var. Bunlarla beraber faaliyet yapıyoruz. Sahada askerimizle, ticarette, sanayide, tarımda, üretimde, hizmette sizlerle saflarımızı daha sıklaştırarak yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Sizler daha çok çalışarak, istihdam sağlayarak hem kendimiz çok kazanacak hem de ülkemize daha çok kazandıracaksınız. Temennimiz bir an önce bu mücadeleyi zaferle neticelendirerek daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmektir. Bunun için sahadaki mücadelemiz yanında tüm diplomatik kanalları kullanıyoruz" dedi.
DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahar Kalkanı Harekat'ına destek veren Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcilerini Esenboğa Havalimanı'nda kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, oda başkanları ve STK temsilcilerine, Türkiye'nin Suriye sınırlarında ve İdlib'de tarihi mücadele verdiği dönemde gösterdikleri birlik ve beraberlik için teşekkür ederek Türkiye'nin en büyük gücünün, bu birliği, kardeşliği ve dayanışması olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü mücadelenin vatan topraklarımızı ve özgürlüğümüzü koruma, bayrağımızı ve ezanımızı yaşatma, geleceğimize sahip çıkma mücadelesi olduğunu işte buradaki fotoğrafla bir kez daha teyit etmiş bulunuyoruz. Ülkemizi terör örgütleriyle kuşatma, şehirlerimize gözünü diken rejimle tehdit etme, ekonomik tuzaklarla tökezletme peşinde olanlara inşallah aradıkları fırsatı vermeyeceğiz" dedi.
'ARTIK KAPILAR AÇILMIŞTIR'
Erdoğan, 4 milyona yakın mültecinin 9 yıldır Türkiye'de olduğunu hatırlatarak, "Şimdi de 1,5 milyon mülteciyi sınırlarımıza sürmek suretiyle bize bir yük daha getirmek istediler. Aylar önce ben bir açıklama yaptım. 'Eğer bir yük paylaşımına batı girmezse, kapıları açarım' dedim. Ama bunlar bu işi hafife aldılar. Dediler ki herhalde 'blöf yapıyor'. Şimdi kapıları açınca telefon telefon üstüne gelmeye başladı; kapıları kapatın. Dedik 'bitti o iş'. Artık kapılar açılmıştır. Şu anda sizler bu yükten nasibinizi alacaksınız. Dün itibariyle rakam ciddi manada yükseldi ve yükselmeye devam ediyor. Şimdi yine telefonlar. Bu akşam Bulgaristan Başbakanı ile bir araya geleceğiz. Aynı zamanda Şansölye Merkel ile bir telefon görüşmemiz olacak. Bir de '4'lü, 5'li bir araya gelelim' gibi teklifler var. Malum Perşembe günü de Moskova'ya giderek, orada da Sayın Putin ile bu gelişmeleri değerlendireceğiz. Temenni ederim ki orada artık ateşkesti veya atılacak diğer adımlardı atar bu işi süratle bir neticeye kavuştururuz. 15 Temmuz'da Ankara'da, İstanbul'da başaramadıklarını Suriye üzerinden hayata geçirmeye çalışanları bir kez daha hüsrana uğratmakta kararlıyız. Hatırlarsanız 15 Temmuz sonrası ne demiştik; başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız. Bugün de aynısını söylüyoruz" diye konuştu.
'2557 REJİM ASKERİ ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 bin 557 rejim askerinin etkisiz hale getirildiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Bu sabah itibariyle şu ana kadar 135 tank, 22 zırhlı araç, 45 top, 44 çok namlulu roketatar, 5 hava savunma rampası, 12 tanksavar, 4 havan, 29 uçaksavar, 1 İHA, 8 helikopter, 49 çeşitli araç, 24 zırhlı araç, 9 mühimmat deposu olarak kullanılan binalar, 2 uçak, 2 füze rampası ve son rakam 2 bin 557 rejim askeri ve bunun yanında orada yardımcı olarak onlarla beraber bu mücadelenin içinde olan kişiler etkisiz hale getirildi, öldürüldü. Çünkü bu şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak dedik. Bunların bir defa bedelini ödeteceğiz dedik. İşte evvelsi gün bir şehidimizi ebediyete uğurladık, Emre yavrumuzu. Dün akşam evlerindeydim. Orada aileyi gördüğümde 55 gün terhisine kalan kardeşi bile 'Başkanım ne olur ben askerliğime devam edeyim' diyor. Bu millet böyle. Ve ruhunda o aşk, o heyecan, o coşku var. Hep deriz ya 'bir ölür bin diriliriz'. Dünyada Türk milletinden başka bu kadar kısa sürede, bu kadar çok saldırıya maruz kalıp da ayakta kalabilecek başka bir toplum var mıdır, sanmıyoruz" dedi.
'ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDETİYORUZ'
Erdoğan, içerideki bazı gafillerin desteğinin de bu oyunun başarıya ulaşmasına yetmediğini vurgulayarak, "Milletimizin ortaya koyduğu istiklali ve istikbali için ne gerekiyorsa yapma kararlılığı artarak sürüyor. Kahraman askerlerimiz Suriye'nin dört bir yanında teröristler ve zalim rejimin unsurlarıyla mücadele ediyor. Şehitlerimizin kanlarını silah arkadaşları hamdolsun yerde bırakmıyor. Her bir şehidimize karşılık onlarca rejim unsurunu etkisiz hale getirerek, uçağından tankına tüm malzemelerini imha ederek çok ağır bedeller ödetiyoruz ve yine dün biliyorsunuz Neyrab Havaalanı'nı da yerle yeksan ettik, kullanılamaz hale getirdik" ifadelerini kullandı.
'TEMENNİMİZ BU MÜCADELEYİ ZAFERLE NETİCELENDİRMEK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 17 yılda savunma sanayiinde kat ettiği mesafe sayesinde bugün böyle bir mücadelenin yürütüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin savunma sanayiinde kat ettiği mesafe olmasaydı, bugün bu mücadeleyi çok daha zor şartlar altında yürütüyor olacaktık. Çünkü birileri size silah mühimmat göndersin de ondan sonra ben bu mücadeleyi yürüteyim derseniz, sizi geçmişte olduğu gibi yaya bırakıyalar. Böyle de yaptılar. Ama şimdi elhamdülillah bunları kendimiz üretiyoruz. Onlarla beraber de bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Kimsenin desteğine, yardımına ihtiyaç duymadan harekatlarımızı icra edebiliyorsak, bugüne kadar döktüğümüz terler, elde ettiğimiz neticeler sayesindedir. Bizim yerli İHA ve SİHA'larımız var. Bunlarla beraber faaliyet yapıyoruz. Sahada askerimizle, ticarette, sanayide, tarımda, üretimde, hizmette sizlerle saflarımızı daha sıklaştırarak yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Sizler daha çok çalışarak, istihdam sağlayarak hem kendimiz çok kazanacak hem de ülkemize daha çok kazandıracaksınız. Temennimiz bir an önce bu mücadeleyi zaferle neticelendirerek daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmektir. Bunun için sahadaki mücadelemiz yanında tüm diplomatik kanalları kullanıyoruz" dedi.
DHA
FACEBOOK YORUMLAR