Dr. Erkan: Tarım Eylem Planı acilen hazırlanmalı
VAN Zootekni Dernek Başkanı ve Zootekni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Erkan, bu süreçte Tarım Eylem Planı hazırlanıp, acilen hayata geçirilmesi gerektiğini...
Editör: Hayran Kaldım
02 Nisan 2020 - 16:39 - Güncelleme: 02 Nisan 2020 - 16:39
VAN Zootekni Dernek Başkanı ve Zootekni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Erkan, bu süreçte Tarım Eylem Planı hazırlanıp, acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Koronavirüs salgını sürecinde ilk karşılaşılan sorunun gıdaya olan talebin giderek artması olduğuna dikkat çeken Dr. Cengiz Erkan, panik havasının sektörün diğer kısımlarına sirayet etmeden, üretim risklerinin doğru bir şekilde analiz edilerek, acil çözüm önerilerinin devreye sokulması gerektiğini bildirdi. Dünyanın olağanüstü bir durum yaşadığını kaydeden Erkan, dünyanın en güçlü ekonomilerinin bile bu durum karşısında diz çökmek üzere olduğunu belirtti.
TARIMDA BAZI ŞEYLERİ ERTELEYEMEZSİNİZ
Dr. Erkan, "Ancak yarınlara ulaştığımızda boyutu ve şekli değişmiş daha büyük sorunlarla karşılaşmamak için bazı alanlarda eylem planlarının oluşturulması ve kısa süre içinde devreye sokulması zorunludur. Bu alanlardan ilki ve en önemlisi tarımsal üretimdir. Hayvansal ve bitkisel üretimin bütünü olan tarım, diğer sektörlerden oldukça farklıdır. Canlı üretim materyallerinin kullanıldığı sektörde zamana bağlı faaliyet var. Bu faaliyetlerin pek çoğunun ötelenmesi mümkün değil. Bir süt sığırı işletmesinde sağımı erteleyemezsiniz ya da beslemeyi. Benzer şekilde hasat zamanı gelen sebzenin, meyvenin dalından alınması gerekir. Bu anlamda bir değerlendirme yapmak gerekirse baharın yüzünü gösterdiği bu gün, ülkemizin pek çok yöresinde tohumun toprağa atılması ve hayvanın merayla buluşması gereken bir zamandır" dedi.
Koronavirüs nedeniyle alınan tüm önlemleri desteklerini ve bu önlemleri zorunlu bulduklarını belirten Erkan, şunları ifade etti:
"65 yaş civarı tarımsal üretimin en önemli yaş grubunu oluşturmaktadır. Bizler hayatı yavaşlatırken tarımsal üretim boyutunu ayrı değerlendirmeliyiz. Aksine üretime, tarımsal ürüne daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönem ve yakın gelecek için faklı önlemler almak zorundayız. Bu aşamada tarlaya, meraya ya da hayvanlarının yanına giden üreticinin kendisine ve çevresine zarar vermeyecek düzeyde koşullarının yeniden ele alınması gerekebilir. Veya daha durağan bir yaşantıya geçmesi önerilen riskli yaş grubunun yerine, mevcut yapıda çalışamayan genç nüfusun istihdam edilmesinin yolları aranmalıdır."
Bugün raflarda bulunan kuru gıdalar ve işlenmiş hayvansal ürünler ile yaş meyve-sebzenin olumsuz süreçten önceki tarımsal faaliyetlerin eseri olduğunu vurgulayan Erkan şöyle konuştu:
"Örtü altı yetiştiricilik başta olmak üzere bitkisel üretimde yaşanabilecek aksamaların özellikle yaş sebze ve meyve üretiminde sıkıntıya neden olabileceği mutlaka dikkate alınmalı. Yine gelecek yıl raflarda bakliyat, salça ya da zeytin bulmak istiyorsak aksamaya neden olabilecek olumsuzluklar ön görülüp gecikmeden çözüm önerileri getirilmelidir. Geleceğin net olarak görülemediği bu zamanlarda getirilecek önerilerin ve yapılacak planlamaların depolama odaklı da olması kaçınılmazdır. Bitkisel üretimin diğer bir boyutu ise yem bitkileri üretimidir. Hayvansal üretimin en büyük girdisi yemdir. Hayvancılık dalına bağlı olarak değişebilen bu oran yüzde 60-80 aralığında değişiklik gösterir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için kaba yem son derece önemli. Bir de kesif yem konusu var. Temin edilememesi durumunda yerine anında koyabilecek olduğunuz başka bir bileşen yok. Planlama yapmak zorundayız. Yem bitkisi stoklarımız net olarak ortaya koyulmalıdır. Bir projeksiyon ile sıkıntı yaşanması muhtemel yem bitkileri için alternatifleri mutlaka değerlendirmeye alınmalıdır. Üretimin kesintiye uğramaması, aksine daha fazla üretmek zorunda olduğumuz bu dönemde tüm alanların ekilmesini sağlamak temel hedefler arasına alınmalıdır."
MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ
Tarım sektöründe çalışanların birçoğunun mevsimlik işçi olduğunun altını çizen Erkan, "Dünyada 1,5 milyar dolayındaki tarım işçisinin neredeyse yarıya yakını mevsimlik işçi konumunda. Türkiye'de de durum böyle. Sayıları 6-7 milyonu bulabilen tarım işçilerinin yaklaşık yarısı mevsimlik işçi konumunda. Bu işçilerin çok büyük bir bölümü Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri'nden. Fındık için Karadeniz, zeytin için Ege, soğan ve şeker pancarı için İç Anadolu, kayısı için Doğu Anadolu Bölgesi'ne, pamuk, sera ve meyve üretimi için de Çukurova'ya yönelir bu milyonlarca insan. Günümüz şartlarında, mevcut önlemler nedeniyle üretimlerin aksamasının sonuçlarını düşünmek bile üzüntü vericidir. Bugün virüsün etkisini en üst düzeyde hisseden AB, üretiminin aksamaması için mevsimlik işçilerin serbest dolaşımın sağlanabilmesinin yollarını aramaktadır" diye konuştu.
TARIM EYLEM PLANI HAZIRLANMALI
Koronavirüs salgınının kısa vadede ortadan kalkmayacağını belirten Erkan, bu durumda stratejik öneme sahip bitkisel ve hayvansal ürünlerin tedarikinde sorun yaşamamak için çok iyi planlamalar yapılması gerektiğini söyledi. Gıda tedarik zincirinin, girdi temininden başlayarak üretim, işleme, ambalajlama, nakliye ve satış gibi süreçleri kapsayan karmaşık bir ağdan oluştuğunu anlatan Erkan, "Ülkemizin hububat ve bakliyat stokları yeterli gözükmekle birlikte yaş meyve-sebze üretiminde olası düşüş ya da et, süt ürünleri ve yumurta gibi ürünlerin üretimine yansıyacak olumsuzluklar, piyasasının bozulmasını ve olası fiyat artışlarını beraberinde getirecektir. Bizler bu aşamada, gerek hayvansal gerekse bitkisel gıdaların üretilmesi, ürünlerin işlenmesi ve tüketiciye ulaştırılması gibi birçok konuda önlemlerin alınmasını sağlamak ve sıralanan konularda olabilecek riskleri minimuma indirmek için sektöre yönelik tüm paydaşların katılımı ile Tarım Eylem Planı hazırlanmalı ve acilen uygulamaya konulmasını önermekteyiz" dedi.
DHA
Koronavirüs salgını sürecinde ilk karşılaşılan sorunun gıdaya olan talebin giderek artması olduğuna dikkat çeken Dr. Cengiz Erkan, panik havasının sektörün diğer kısımlarına sirayet etmeden, üretim risklerinin doğru bir şekilde analiz edilerek, acil çözüm önerilerinin devreye sokulması gerektiğini bildirdi. Dünyanın olağanüstü bir durum yaşadığını kaydeden Erkan, dünyanın en güçlü ekonomilerinin bile bu durum karşısında diz çökmek üzere olduğunu belirtti.
TARIMDA BAZI ŞEYLERİ ERTELEYEMEZSİNİZ
Dr. Erkan, "Ancak yarınlara ulaştığımızda boyutu ve şekli değişmiş daha büyük sorunlarla karşılaşmamak için bazı alanlarda eylem planlarının oluşturulması ve kısa süre içinde devreye sokulması zorunludur. Bu alanlardan ilki ve en önemlisi tarımsal üretimdir. Hayvansal ve bitkisel üretimin bütünü olan tarım, diğer sektörlerden oldukça farklıdır. Canlı üretim materyallerinin kullanıldığı sektörde zamana bağlı faaliyet var. Bu faaliyetlerin pek çoğunun ötelenmesi mümkün değil. Bir süt sığırı işletmesinde sağımı erteleyemezsiniz ya da beslemeyi. Benzer şekilde hasat zamanı gelen sebzenin, meyvenin dalından alınması gerekir. Bu anlamda bir değerlendirme yapmak gerekirse baharın yüzünü gösterdiği bu gün, ülkemizin pek çok yöresinde tohumun toprağa atılması ve hayvanın merayla buluşması gereken bir zamandır" dedi.
Koronavirüs nedeniyle alınan tüm önlemleri desteklerini ve bu önlemleri zorunlu bulduklarını belirten Erkan, şunları ifade etti:
"65 yaş civarı tarımsal üretimin en önemli yaş grubunu oluşturmaktadır. Bizler hayatı yavaşlatırken tarımsal üretim boyutunu ayrı değerlendirmeliyiz. Aksine üretime, tarımsal ürüne daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönem ve yakın gelecek için faklı önlemler almak zorundayız. Bu aşamada tarlaya, meraya ya da hayvanlarının yanına giden üreticinin kendisine ve çevresine zarar vermeyecek düzeyde koşullarının yeniden ele alınması gerekebilir. Veya daha durağan bir yaşantıya geçmesi önerilen riskli yaş grubunun yerine, mevcut yapıda çalışamayan genç nüfusun istihdam edilmesinin yolları aranmalıdır."
Bugün raflarda bulunan kuru gıdalar ve işlenmiş hayvansal ürünler ile yaş meyve-sebzenin olumsuz süreçten önceki tarımsal faaliyetlerin eseri olduğunu vurgulayan Erkan şöyle konuştu:
"Örtü altı yetiştiricilik başta olmak üzere bitkisel üretimde yaşanabilecek aksamaların özellikle yaş sebze ve meyve üretiminde sıkıntıya neden olabileceği mutlaka dikkate alınmalı. Yine gelecek yıl raflarda bakliyat, salça ya da zeytin bulmak istiyorsak aksamaya neden olabilecek olumsuzluklar ön görülüp gecikmeden çözüm önerileri getirilmelidir. Geleceğin net olarak görülemediği bu zamanlarda getirilecek önerilerin ve yapılacak planlamaların depolama odaklı da olması kaçınılmazdır. Bitkisel üretimin diğer bir boyutu ise yem bitkileri üretimidir. Hayvansal üretimin en büyük girdisi yemdir. Hayvancılık dalına bağlı olarak değişebilen bu oran yüzde 60-80 aralığında değişiklik gösterir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için kaba yem son derece önemli. Bir de kesif yem konusu var. Temin edilememesi durumunda yerine anında koyabilecek olduğunuz başka bir bileşen yok. Planlama yapmak zorundayız. Yem bitkisi stoklarımız net olarak ortaya koyulmalıdır. Bir projeksiyon ile sıkıntı yaşanması muhtemel yem bitkileri için alternatifleri mutlaka değerlendirmeye alınmalıdır. Üretimin kesintiye uğramaması, aksine daha fazla üretmek zorunda olduğumuz bu dönemde tüm alanların ekilmesini sağlamak temel hedefler arasına alınmalıdır."
MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ
Tarım sektöründe çalışanların birçoğunun mevsimlik işçi olduğunun altını çizen Erkan, "Dünyada 1,5 milyar dolayındaki tarım işçisinin neredeyse yarıya yakını mevsimlik işçi konumunda. Türkiye'de de durum böyle. Sayıları 6-7 milyonu bulabilen tarım işçilerinin yaklaşık yarısı mevsimlik işçi konumunda. Bu işçilerin çok büyük bir bölümü Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri'nden. Fındık için Karadeniz, zeytin için Ege, soğan ve şeker pancarı için İç Anadolu, kayısı için Doğu Anadolu Bölgesi'ne, pamuk, sera ve meyve üretimi için de Çukurova'ya yönelir bu milyonlarca insan. Günümüz şartlarında, mevcut önlemler nedeniyle üretimlerin aksamasının sonuçlarını düşünmek bile üzüntü vericidir. Bugün virüsün etkisini en üst düzeyde hisseden AB, üretiminin aksamaması için mevsimlik işçilerin serbest dolaşımın sağlanabilmesinin yollarını aramaktadır" diye konuştu.
TARIM EYLEM PLANI HAZIRLANMALI
Koronavirüs salgınının kısa vadede ortadan kalkmayacağını belirten Erkan, bu durumda stratejik öneme sahip bitkisel ve hayvansal ürünlerin tedarikinde sorun yaşamamak için çok iyi planlamalar yapılması gerektiğini söyledi. Gıda tedarik zincirinin, girdi temininden başlayarak üretim, işleme, ambalajlama, nakliye ve satış gibi süreçleri kapsayan karmaşık bir ağdan oluştuğunu anlatan Erkan, "Ülkemizin hububat ve bakliyat stokları yeterli gözükmekle birlikte yaş meyve-sebze üretiminde olası düşüş ya da et, süt ürünleri ve yumurta gibi ürünlerin üretimine yansıyacak olumsuzluklar, piyasasının bozulmasını ve olası fiyat artışlarını beraberinde getirecektir. Bizler bu aşamada, gerek hayvansal gerekse bitkisel gıdaların üretilmesi, ürünlerin işlenmesi ve tüketiciye ulaştırılması gibi birçok konuda önlemlerin alınmasını sağlamak ve sıralanan konularda olabilecek riskleri minimuma indirmek için sektöre yönelik tüm paydaşların katılımı ile Tarım Eylem Planı hazırlanmalı ve acilen uygulamaya konulmasını önermekteyiz" dedi.
DHA
FACEBOOK YORUMLAR