Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Cuma ve cemaatle namazda ısrar, caiz değil
DİYANET İşleri Başkanı Ali Erbaş, tedbir ilkesi gereği camilerde cemaatle ibadete ve cuma namazlarına ara verilmesini istediklerini belirterek, "Söz konusu kararlara uymak dinı bir...
Editör: Hayran Kaldım
20 Mart 2020 - 11:56 - Güncelleme: 20 Mart 2020 - 11:56
DİYANET İşleri Başkanı Ali Erbaş, tedbir ilkesi gereği camilerde cemaatle ibadete ve cuma namazlarına ara verilmesini istediklerini belirterek, "Söz konusu kararlara uymak dinı bir gerekliliktir; cuma ve cemaatle namaz konusunda ısrarcı olmak ise dinen caiz olmayan bir tutumdur" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, mesajında, dünya genelinde yeni koronavirüsün hızla yayıldığını, Türkiye'nin de virüs tehdidi altında bulunduğunu belirtti. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun fetvası doğrultusunda birtakım önlemler aldıklarını hatırlatan Erbaş, "16 Mart 2020 tarihinden itibaren virüs tehdidi bitene kadar camilerde cemaat ile namaz kılınmasına ara verdik ve bu kararımızı milletimizle paylaştık. Vatandaşlarımızın sağlığını korumaya, bilhassa yaşlılarımızın can güvenliğini sağlamaya ve muhtemel zararları önlemeye yönelik alınan bu karara uymanın insani ve vicdani bir sorumluluk olduğunu dile getirdik. Sağduyulu halkımızın desteği bizleri memnun etmektedir" dedi.
'DUYARLI OLMAK HEPİMİZİN GÖREVİ'
Ali Erbaş, toplu halde bulunulan mekanların, koronavirüsün salgın haline gelmesine uygun zemin oluşturduğunu belirterek, virüse karşı ilacın henüz geliştirilemediğini bildirdi. Erbaş, açıklamasında şunları kaydetti:
"Bu ciddi tablo karşısında şu anda her birimizin yapması gereken şey, musibetler karşısında mümince duruşun üç temel ilkesini hayata geçirmektir. Bu ilkeler tedbir, tevekkül ve duadır. Öncelikle hepimiz yetkili mercilerin ve sağlık bakanlığımızın uyarılarına harfiyen uyarak tedbiri elden bırakmamakla yükümlüyüz. Allah korusun, özensizliğimiz ve dikkatsizliğimiz yüzünden diğer insanların sağlığını tehlikeye atmak Müslümanca bir tutum olamaz. 'Bana bir şey olmaz! Kaderimde ne varsa o gelir başıma!' gibi tedbiri terk eden ve imtihan karşısında sorumluluk üstlenmeyen tavırlar mümine yakışmaz. Çünkü mesele bireysel olmanın ötesinde toplumsaldır ve özellikle yaşlılarımıza, kronik hastalığı olan kardeşlerimize karşı çok daha duyarlı olmak hepimizin görevidir. Zira mümin, elinden gelen her türlü önlemi alır, akıllı ve sorumlu davranır, kul hakkını gözeterek hem kendisini hem de sevdiklerini tehlikelerden korur."
'CUMA VE CEMAATLE NAMAZDA ISRARCI OLMAK CAİZ DEĞİL'
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak tedbir ilkesi gereği camilerde cemaatle ibadete ve cuma namazlarına ara verilmesini istediklerini hatırlatan Erbaş, "Peygamberimizin salgın hastalık konusundaki açık beyanları ve uygulamaları, ashab-ı kiramın ve İslam tarihi boyunca Müslümanların hareket tarzları doğrultusunda böyle bir karar aldık. Bütün bir toplumu ve insanlığı tehdit eden bir salgın sebebiyle alınan bu kararlara uymamak toplum sağlığını tehlikeye düşürecek ciddi bir hata, büyük bir vebal ve kul hakkı ihlalidir. Dolayısıyla söz konusu kararlara uymak dinî bir gerekliliktir; cuma ve cemaatle namaz konusunda ısrarcı olmak ise dinen caiz olmayan bir tutumdur" dedi.
'İNSANOĞLUNUN HATALARININ SONUCU'
Ali Erbaş, küresel boyutta yaşanan sorunlardan insanoğlunun zaaflarının, ihtiraslarının, sorumluluk bilincini ihmal etmesinin önemli payı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Mesela küresel bir çevre sorunu olarak havanın, suyun, toprağın kirletilmesi, atmosferin zedelenmesi gibi meseleler bütün insanlığı ilgilendiren büyük hadiselerdir. Dolayısıyla, sözü edilen olumsuz tablo, esasında insanoğlunun hatalarının bir sonucudur. Bu da insan-çevre ilişkisini başta sorumluluk duygusu olmak üzere emanet, güzel ahlak ve salih amel bağlamında yeniden gözden geçirmenin elzem olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Aksi takdirde yaşanacak çevresel krizlerin, küresel musibetlerin, yaşadığımız dünyayı topyekun kaos ve kargaşaya sürüklemesi kaçınılmazdır. O halde insanın başına gelen her şeyde bir imtihan boyutunun varlığını göz ardı etmeden, yaşanan hadiseleri özeleştiri ve nefis muhasebesi çerçevesinde değerlendirmek, daha güvenli ve güzel bir gelecek inşa edebilmemizin yolunu açacaktır."
'DUYARLI VE ANLAYIŞLI OLACAĞIZ'
Bu dönemde her zamankinden daha fazla duaya ihtiyaç olduğunu, virüs salgınının sabırla soğukkanlılıkla ve sağduyuyla aşılacağını belirten Erbaş, "Tevekkül ile takdire rıza gösterirken, alınan bütün kararlara ve tedbirlere de riayet edeceğiz. Daha çok dua ve tövbe edecek, zikir ve tefekkürle maneviyatımızı güçlendireceğiz. Birbirimize karşı duyarlı ve anlayışlı olacağız. Fitneden, asılsız ve korku yayan haberlerden uzak duracağız" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada ise "Aziz kardeşlerim; bugün cuma vaktinde ezan okunduktan sonra evlerimizde öğle namazını kılalım. Bizleri her türlü belâ, musibet ve tedavisi olmayan hastalıklardan koruması için rabbimize dua ve niyaz edelim. Cumanız mübarek olsun" dedi.
DHA
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, mesajında, dünya genelinde yeni koronavirüsün hızla yayıldığını, Türkiye'nin de virüs tehdidi altında bulunduğunu belirtti. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun fetvası doğrultusunda birtakım önlemler aldıklarını hatırlatan Erbaş, "16 Mart 2020 tarihinden itibaren virüs tehdidi bitene kadar camilerde cemaat ile namaz kılınmasına ara verdik ve bu kararımızı milletimizle paylaştık. Vatandaşlarımızın sağlığını korumaya, bilhassa yaşlılarımızın can güvenliğini sağlamaya ve muhtemel zararları önlemeye yönelik alınan bu karara uymanın insani ve vicdani bir sorumluluk olduğunu dile getirdik. Sağduyulu halkımızın desteği bizleri memnun etmektedir" dedi.
'DUYARLI OLMAK HEPİMİZİN GÖREVİ'
Ali Erbaş, toplu halde bulunulan mekanların, koronavirüsün salgın haline gelmesine uygun zemin oluşturduğunu belirterek, virüse karşı ilacın henüz geliştirilemediğini bildirdi. Erbaş, açıklamasında şunları kaydetti:
"Bu ciddi tablo karşısında şu anda her birimizin yapması gereken şey, musibetler karşısında mümince duruşun üç temel ilkesini hayata geçirmektir. Bu ilkeler tedbir, tevekkül ve duadır. Öncelikle hepimiz yetkili mercilerin ve sağlık bakanlığımızın uyarılarına harfiyen uyarak tedbiri elden bırakmamakla yükümlüyüz. Allah korusun, özensizliğimiz ve dikkatsizliğimiz yüzünden diğer insanların sağlığını tehlikeye atmak Müslümanca bir tutum olamaz. 'Bana bir şey olmaz! Kaderimde ne varsa o gelir başıma!' gibi tedbiri terk eden ve imtihan karşısında sorumluluk üstlenmeyen tavırlar mümine yakışmaz. Çünkü mesele bireysel olmanın ötesinde toplumsaldır ve özellikle yaşlılarımıza, kronik hastalığı olan kardeşlerimize karşı çok daha duyarlı olmak hepimizin görevidir. Zira mümin, elinden gelen her türlü önlemi alır, akıllı ve sorumlu davranır, kul hakkını gözeterek hem kendisini hem de sevdiklerini tehlikelerden korur."
'CUMA VE CEMAATLE NAMAZDA ISRARCI OLMAK CAİZ DEĞİL'
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak tedbir ilkesi gereği camilerde cemaatle ibadete ve cuma namazlarına ara verilmesini istediklerini hatırlatan Erbaş, "Peygamberimizin salgın hastalık konusundaki açık beyanları ve uygulamaları, ashab-ı kiramın ve İslam tarihi boyunca Müslümanların hareket tarzları doğrultusunda böyle bir karar aldık. Bütün bir toplumu ve insanlığı tehdit eden bir salgın sebebiyle alınan bu kararlara uymamak toplum sağlığını tehlikeye düşürecek ciddi bir hata, büyük bir vebal ve kul hakkı ihlalidir. Dolayısıyla söz konusu kararlara uymak dinî bir gerekliliktir; cuma ve cemaatle namaz konusunda ısrarcı olmak ise dinen caiz olmayan bir tutumdur" dedi.
'İNSANOĞLUNUN HATALARININ SONUCU'
Ali Erbaş, küresel boyutta yaşanan sorunlardan insanoğlunun zaaflarının, ihtiraslarının, sorumluluk bilincini ihmal etmesinin önemli payı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Mesela küresel bir çevre sorunu olarak havanın, suyun, toprağın kirletilmesi, atmosferin zedelenmesi gibi meseleler bütün insanlığı ilgilendiren büyük hadiselerdir. Dolayısıyla, sözü edilen olumsuz tablo, esasında insanoğlunun hatalarının bir sonucudur. Bu da insan-çevre ilişkisini başta sorumluluk duygusu olmak üzere emanet, güzel ahlak ve salih amel bağlamında yeniden gözden geçirmenin elzem olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Aksi takdirde yaşanacak çevresel krizlerin, küresel musibetlerin, yaşadığımız dünyayı topyekun kaos ve kargaşaya sürüklemesi kaçınılmazdır. O halde insanın başına gelen her şeyde bir imtihan boyutunun varlığını göz ardı etmeden, yaşanan hadiseleri özeleştiri ve nefis muhasebesi çerçevesinde değerlendirmek, daha güvenli ve güzel bir gelecek inşa edebilmemizin yolunu açacaktır."
'DUYARLI VE ANLAYIŞLI OLACAĞIZ'
Bu dönemde her zamankinden daha fazla duaya ihtiyaç olduğunu, virüs salgınının sabırla soğukkanlılıkla ve sağduyuyla aşılacağını belirten Erbaş, "Tevekkül ile takdire rıza gösterirken, alınan bütün kararlara ve tedbirlere de riayet edeceğiz. Daha çok dua ve tövbe edecek, zikir ve tefekkürle maneviyatımızı güçlendireceğiz. Birbirimize karşı duyarlı ve anlayışlı olacağız. Fitneden, asılsız ve korku yayan haberlerden uzak duracağız" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada ise "Aziz kardeşlerim; bugün cuma vaktinde ezan okunduktan sonra evlerimizde öğle namazını kılalım. Bizleri her türlü belâ, musibet ve tedavisi olmayan hastalıklardan koruması için rabbimize dua ve niyaz edelim. Cumanız mübarek olsun" dedi.
DHA
FACEBOOK YORUMLAR