'Çin başardı, İtalya büyük hata yaptı' deyip koronavirüsle ilgili Türkiye'yi uyardı!

İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Medaim Yanık, Kriter dergisine verdiği röportajda, tüm dünyayı saran koronavirüs salgını ile mücadelede başarıya ulaşmak için en önemli etkenlerden birinin ....

'Çin başardı, İtalya büyük hata yaptı' deyip koronavirüsle ilgili Türkiye'yi uyardı!
04 Nisan 2020 - 20:12
Pof. Dr. Yanık, “Bu virüsle mücadelenin seyrini bedenin direnci kadar psikolojik direnç de etkileyecek. Virüse karşı mücadelede en ihtiyaç duyduğumuz şey bağışıklık sistemi. Stresi yönetememek bağışıklığımızı engeller. Bu sebeple de mutlak anlamda bir stresi yönetme süreci yaşamamız gerekir” ifadelerini kullandı.

Aslında koronavirüsle baş edebilmenin yolu bir nevi toplum psikolojisini iyi yönetmekten geçiyor. Çünkü bu tür pandemi durumlarıyla ancak toplumun tüm bireylerinin eş güdümlü olarak hareket etmesi ile baş edilebilir.Bunu şuna benzetebiliriz; bir kanoda kürek çeken kişiler eş zamanlı olarak aynı anda aynı yöne doğru çektiklerinde hedefe hızla ulaşabilirler. İnsanlar salgın sırasında gereken davranış biçimini aynı anda yaparlarsa pandeminin önü kesilebilir. İnsanların panik halinde hareket etmesi, kanoda kürek çeken kişilerin birbirlerinin tersine kürek çekmesi gibi bir durumu ortaya çıkarır. Nitekim bu duruma birebir şahit olduk. Çin’de insanlar, belki otoriter devletin de etkisiyle eş zamanlı davranmayı başardı ama İtalya’da bu olmadı. Kuzeyden paniğe kapılan kişiler güneye doğru eş zamanlı hareket ettiler ve virüsü bütün ülkeye yaydılar. Hem bireylerin hem de devletin psikolojik durumu iyi yönetememesi bu duruma neden oldu.

STRES HALİNDEN UZAK DURULMALI:Bu dönemde ruh sağlığı açısından anksiyete (kaygı) duymak da makul bir şey. Psikolojiden bildiğimiz, stres-performans eğrisinde hiç stresiniz olmazsa yeterince performans gösteremiyorsunuz. Koronavirüs ile ilgili bir endişeniz olmazsa gereğini yapamıyorsunuz. Koronavirüsle ilgili endişeniz aşırı olursa bu da sizi durduruyor, akılsızca davranışlara yöneltiyor, gerçekçi tedbir almanızı engelliyor. Makul düzeyde bir stres olması gerekiyor. Ama bu stres korku şekline panik şekline ulaşır ve bütün toplumu ele geçirirse rasyonel davranış ortadan kalkar. Bu da virüs sürecini kontrol etmemizi zorlaştırır.

PSİKOLOJİK TERAPİ ŞART :Bu dönemde psikolojimizi korumak çok önemli. Çünkü uzun süreli bir stres altında kalacağız. Bu virüsle mücadelenin seyrini bedenin direnci kadar psikolojik direnç de etkileyecek. Çünkü bedenle stres arasındaki ilişkiyi biliyoruz. Eğer uzun süre stres altında kalırsak kortizol dediğimiz bir madde bedenimizde artıyor ve bağışıklığı baskılıyor. Halbuki bu dönemde virüse karşı mücadeledeki en önemli, en ihtiyaç duyduğumuz şey bağışıklık sistemi. Stresi yönetememek aslında bağışıklığımızı engeller. Bu sebeple de mutlak anlamda bir stresi yönetme süreci yaşamamız gerekir.

BUNLARI YAPMAMAK MAHVIMIZA SEBEP OLABİLİR :Bu salgının önüne geçilebilmesi için alıştığımız bireysel ve toplumsal sosyal yaşam akışımızın değişmesi gerekiyor. Kitlesel düzeyde yaşam akışı değişmeden bu virüsle baş edebilmek imkansız gibi görünüyor. İnsanların hayat değişimlerine uyum sağlaması kolay bir şey değildir. O yüzden zor olacak. Bütün dünyada sosyalleşmeden gündelik hayat düzenini değiştirerek evde bulunmak insanlara zor geliyor. Bazı insanlar için bu katlanılmaz düzeyde sıkıntı olabiliyor. Kitlesel düzeyde evde kalmak, sokağa çıkmamak, sosyal mesafeleri azaltmak, toplu hareketler aktiviteler mutlak kurallar. Bunları yapmamak mahvımıza sebep olabilir.

KAYNAK: KRİTER DERGİ

 


FACEBOOK YORUMLAR