"Bu dönemde dayanışma çok önemli"

KORONAVİRÜS salgını nedeniyle tüm dünya genelinde insanlar evlerine kapandı. Virüsten korunmak amacıyla Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kararıyla üniversiteler de online eğitime geçti....

"Bu dönemde dayanışma çok önemli"
05 Nisan 2020 - 11:04 - Güncelleme: 05 Nisan 2020 - 11:04
KORONAVİRÜS salgını nedeniyle tüm dünya genelinde insanlar evlerine kapandı. Virüsten korunmak amacıyla Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kararıyla üniversiteler de online eğitime geçti. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut bu sürecin tarihi bir süreç olduğunu ve dayanışmanın önemli olduğunu vurguladı.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, son 100 yılın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıya olduğumuzu belirterek şunları söyledi: "Önceliğimiz üniversitemizin öğrencilerinin en iyi şekilde bu süreci eğitim kalitesini düşürmeden, onlara verdiğimiz iyi eğitim sözünün gereğini yerine getirmek üzere bilgilendirme ve varsa sıkıntılarını dinlemektir. Çok özel bir dönemden geçiyoruz şu anda dünyanın 180'e yakın ülkesinde son 100 yılın belki en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra belki en önemli sıkıntı ve bildiğiniz gibi YÖK kararı ile eğitim uzaktan yapılıyor. 30 Mart itibari ile eğitime başladık. 1'inci haftamızı tamamladık. Güzel bir süreç yaşadık tüm hocalarımız sistemi etkin şekilde kullandı. Bu sistemin çok iyi çalıştığını gördük. Önümüzde sınav dönemleri var ve öğrencilerimizin de kaygıları var. Soruları olabilir. Bu konuşmalardan öğrencilerimizin sağlıklı geçirmesi için uğraşıyoruz. Sonra da iyi bir eğitim süreci planladık. Tabii bunlara rağmen öğrencilerimizin etkili ve verimli eğitim alması için duayen hocalarımız öğrencilerimize belli bir konu ile ilgili deyim yerindeyse entelektüel ziyafet sunmuş olacaklar."

"TEORİK EĞİTİMİMİZİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPACAĞIZ"

Müfredat ve online eğitimin içeriği ile de ilgili bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Bulut, "Her dönem başında tüm öğretim görevlilerimiz bir ders tasarımı hazırlar kendi dersi ile ilgili. Bu tasarımda alanı ile ilgili dünyada bütün gelişmeleri derleyip toparlar ve 15 haftalık müfredat hazırlar. Burada haftalık her öğrencimizin her ders ile ilgili okumaları var. Bunlarla ilgili kaynaklar belirlenir ve sistemimize yüklenir. O sistemden zaten öğrenciler okuma yapmak ve derse hazır gelmek zorunda. Bu anlamda teorik eğitimle ilgili hiçbir sıkıntımız yok. Sadece tarihi ve doğal kampüsü özlüyoruz. Onun dışında eğitimi takip edebiliyorlar ve hocalarımız canlı olarak kurduğumuz sistem ile dersleri anlatıyorlar. Öğrencilerimiz de canlı olarak soru sorabiliyor. Ayrıca videoya alıyoruz ve tekrar tekrar dersi takip edebiliyorlar. Dolayısıyla bu anlamda canlı bir etkileşim içinde ders yapılıyor.Sistemimiz buna odaklı ve önceki müfredat neyse hocalarımız yeni kaynaklar ile öğrencilerimizi ekstra desteklediler. Ek makaleler ve özellikle YÖK başta olmak üzere burada yer alan kaynaklardan yararlanıyorlar. Dolayısıyla teorik eğitimimizi en iyi şekilde yapacağız" dedi.

Sınavlara ilişkin olarak da konuşan Prof. Dr. Bulut, "Sınavlarımız ile ilgili çokça soru alıyoruz. Burada fakültenin ve dersin niteliğine göre test ya da klasik yöntemle soru cevapları alacak ya da ödev şeklinde açık sistem ile ödev hazırlanacak. Bu dersin niteliğine göre vize sınavlarımız yapılacak. Pratik ile ilgili aldığımız tedbirler de yazın yapılacak olması. Sağlık Bilimleri Fakültesi gibi bölümlerimizin pratiklerinin yazın yapılmasını planlıyoruz. Hem öğrencilerimiz için hem de ülkemizde tüm kesimler virüs ile karşı karşıya burada en önemlisi bu çok özel bir dönem ve sağlıklı şekilde atlatmak için Sağlık Bakanlığı'nın verdiği tavsiyeleri öğrencilerimiz yakinen izlemeli. Evden çıkmamalı ve süreçleri takip etmelerini önemsiyoruz" diye konuştu.

"TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREN SALGINLAR OLDU"

Salgınların dünya tarihinde önemli bir yer tuttuğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Bulut şunları söyledi: "Tarihin akışını değiştiren birçok salgın oldu ve ben bu salgının da böyle olduğunu düşünüyorum. M.S. 160 yılında Çin vebası bir sistemi sonlandıran salgın oldu. 15. Yüzyıl sonuna doğru Avrupalılar Amerika'ya çiçek hastalığını taşıdı ve kıtayı kontrol altına aldılar. Avrupalılar tarihte tüfekten ve silahtan çok daha fazla taşıdığı bu mikrop ile oraları kontrol altına aldılar. Avrupa ABD ve Afrika ve Asya bu coğrafyalar tarihte bu salgınlar ile karşılaştığında büyük nüfus kayıpları yaşadılar. Justinyen zamanında Bizans'ta İstanbul nüfusunun yüzde 40'ı ölmüştü. Kara vebada 1350'lerde 25 ile 50 milyon arasında insan öldüğüne dair elimizde veriler var. İspanyol Gribi sırasında 20 milyona yakın insan öldü. Yine modern veba diye tabir ettiğimiz Çibn'de çıkan salgında 10 milyona yakın insan öldü. Fakat enteresan şekilde İslam dünyası bu salgınlardan en az hasarla çıkmış olan medeniyet coğrafyası. Bunun da nedeni belki de inancımızın öngördüğü temizlik anlayışı. İslam aynı zamanda bir su medeniyeti. Müslümanların avantajı budur" 

"DAYANIŞMA İÇİNDE OLMAMIZ GEREKİYOR"

Ekonomik açıdan da süreci değerlendiren Prof. Dr. Mehmet Bulut, "Bu süreçte dayanışma çok önemli 83 milyonun işçisi ve işvereniyle birliktelik çok önemli. Özellikle firmalara fedakarlıklar ve görevler düşüyor. Çalışanların işten çıkarılması konusu çok önemli istihdama ayrı önem vermek gerekiyor. 3 ay süreyle çalışan maaşına yönelik kısa çalışma ödeneği yayınlandı. Bu dayanışma son derece önemli. 'Biz Bize Yeteriz Türkiyem' kampanyası da dahil olmak üzere bir ve beraber olmamız gerekiyor. 83 milyonun burada politikadan arınmış şekilde dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Bu tür zorlu günleri aşma noktasında en önemli güç bu birlik ve beraberliktir" şeklinde konuştu.
DHA

FACEBOOK YORUMLAR