Bitlis'te bu yıl baldan 50 milyon lira gelir bekleniyor
BİTLİS Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Medeni Avcil, bu yıl yaklaşık yüzde 50 ürün kaybı yaşanmasına rağmen hasattan yaklaşık 3 bin ton bal beklediklerini ve 50 milyon TL gelir sağlanacağını söyledi.
Editör: Hayran Kaldım
19 Ağustos 2020 - 13:44
Zengin florası ve bitki çeşitliliği bulunan Bitlis yaylalarında üretilen balın hasadına başlandı. Kasım ayı ortalarına kadar devam edecek olan hasattan bu yıl 3 bin ton bal elde edilmesi bekleniyor. Yılın büyük bölümünü yaylalarda geçiren arıcılar, arıları kovanlardan uzaklaştırmak için duman çıkaran körük yardımıyla hasat yapıyorlar
Bölgede 200 bine yakın kovan bulunduğunu belirten Bitlis Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Medeni Avcil, sektörün 10 bin kişiye AŞ ve iş sağladığını söyledi. Ağustos ve eylül ayının başlarında normal petek ballarının, ekim ve kasım aylarında ise kara kovan ballarının hasadının yapıldığını ifade eden Avcil, pandemi ve havaların sıcak geçmesi nedeniyle bu yıl yüzde 50 ürün kaybı yaşadıklarını dile getirdi. Avcil, doğal yollardan arıcılık yapmaya çalıştıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"Nemrut Dağı eteklerinde yüzlerce endemik ve tıbbi bitkinin mevcut olduğu doğal bir ortamda arıcılık yapmaktayız. 2020 yılı hasat dönemini başlattık. Bu yıl geçmiş yıllarla kıyaslandığında yaklaşık olarak yüzde 50 ürün kaybı yaşanmaktadır. Yine de Bitlis'in çeşitli lokasyonlarında bu yıl diğer bölgelere oranla daha iyi olan bölgelerimiz var. Nemrut Dağı ve çevresi bu bölgelerden birisidir. Bitlis'te yaklaşık bin civarında aile geçimi arıcılık sektöründen sağlamaktadır. Yaklaşık 10 bin kişilik bir nüfusta yine geçimini bu sektörden sağlamaktadır. Bitlis balı Türkiye'deki diğer emsallerinde üstün özelliklere sahiptir. Bununda nedeni yüksek yaylalarda üretiliyor olmasıdır. Şu an biz 2 bin rakımlı Nemrut Dağı'nın eteğindeyiz. Ayrıca bal üretimindeki bitkisel kaynaklar daha çok tıbbi ve endemik bitkilerdir.
Ağırlıklı olarak kekik, geven, meyremhor, nane, pıtrak gibi benzeri bitki türleri bulunduğumuz yerde mevcuttur. Bu sebeple de bu lokasyonda üretilen balın da kaliteli olduğunu söyleyebiliriz. Karakovan balımız da binlerce yıl önce yapılan bir üretim faaliyetidir. Günümüzde bunlar biraz da modernize edilmiştir. Ancak bunun hasat dönemi Ekim ve Kasım aylarında yapılmaktadır. O zamana kadar kuluçka faaliyetleri devam ettiğinden bu faaliyetlerin bitmesini bir miktar havaların soğumasını beklemekteyiz. Bu söylediğim tarihlerde karakovan balının hasadına başlayacağız. İlimizde bin aile arıcılık yapmaktadır. Yaklaşık olarak 200 bin civarında arılı kovan varlığına sahibiz. Bunun yanında Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden bu bölgelere gelip, konaklayan ve arıcılık yapan arkadaşlarımız da var. Bunlarla birlikte Bitlis'te 3 bin ton bal ve diğer arı ürünleri elde edilmektedir. Bununda ülkemiz ve ilimiz ekonomisine sağladığı katkı yaklaşık olarak 50 milyon TL'dir."
Bölgede 200 bine yakın kovan bulunduğunu belirten Bitlis Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Medeni Avcil, sektörün 10 bin kişiye AŞ ve iş sağladığını söyledi. Ağustos ve eylül ayının başlarında normal petek ballarının, ekim ve kasım aylarında ise kara kovan ballarının hasadının yapıldığını ifade eden Avcil, pandemi ve havaların sıcak geçmesi nedeniyle bu yıl yüzde 50 ürün kaybı yaşadıklarını dile getirdi. Avcil, doğal yollardan arıcılık yapmaya çalıştıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"Nemrut Dağı eteklerinde yüzlerce endemik ve tıbbi bitkinin mevcut olduğu doğal bir ortamda arıcılık yapmaktayız. 2020 yılı hasat dönemini başlattık. Bu yıl geçmiş yıllarla kıyaslandığında yaklaşık olarak yüzde 50 ürün kaybı yaşanmaktadır. Yine de Bitlis'in çeşitli lokasyonlarında bu yıl diğer bölgelere oranla daha iyi olan bölgelerimiz var. Nemrut Dağı ve çevresi bu bölgelerden birisidir. Bitlis'te yaklaşık bin civarında aile geçimi arıcılık sektöründen sağlamaktadır. Yaklaşık 10 bin kişilik bir nüfusta yine geçimini bu sektörden sağlamaktadır. Bitlis balı Türkiye'deki diğer emsallerinde üstün özelliklere sahiptir. Bununda nedeni yüksek yaylalarda üretiliyor olmasıdır. Şu an biz 2 bin rakımlı Nemrut Dağı'nın eteğindeyiz. Ayrıca bal üretimindeki bitkisel kaynaklar daha çok tıbbi ve endemik bitkilerdir.
Ağırlıklı olarak kekik, geven, meyremhor, nane, pıtrak gibi benzeri bitki türleri bulunduğumuz yerde mevcuttur. Bu sebeple de bu lokasyonda üretilen balın da kaliteli olduğunu söyleyebiliriz. Karakovan balımız da binlerce yıl önce yapılan bir üretim faaliyetidir. Günümüzde bunlar biraz da modernize edilmiştir. Ancak bunun hasat dönemi Ekim ve Kasım aylarında yapılmaktadır. O zamana kadar kuluçka faaliyetleri devam ettiğinden bu faaliyetlerin bitmesini bir miktar havaların soğumasını beklemekteyiz. Bu söylediğim tarihlerde karakovan balının hasadına başlayacağız. İlimizde bin aile arıcılık yapmaktadır. Yaklaşık olarak 200 bin civarında arılı kovan varlığına sahibiz. Bunun yanında Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden bu bölgelere gelip, konaklayan ve arıcılık yapan arkadaşlarımız da var. Bunlarla birlikte Bitlis'te 3 bin ton bal ve diğer arı ürünleri elde edilmektedir. Bununda ülkemiz ve ilimiz ekonomisine sağladığı katkı yaklaşık olarak 50 milyon TL'dir."
FACEBOOK YORUMLAR