Bakan Yanık: Dünyanın Filistin'deki insanlığa karşı işlenen suçlara sessiz kalması kabul edilemez

İSLAM İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) 8'inci Kadından Sorumlu Bakanlar Konferansı'na katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Dünyanın Filistin'deki savaş ve insanlığa karşı işlenen suçlara sessiz kalması kabul edilemez" dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) 8'inci Kadından Sorumlu Bakanlar Konferansı'na katıldı. Bu yıl Mısır'da düzenlenen konferansın teması 'Üye Devletlerin Çabalarının Gözden Geçirilmesi Kadının Güçlendirilmesi ve Uygulanması Alanında Kadınların İlerlemesi İçin İİT Eylem Planı (OPAAW)' oldu. Bakanlar oturumunda söz alarak Genel Kurula hitap eden Bakan Yanık, işgal atındaki Filistin topraklarının savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenen suçlara tanık olduğunu, dünyanın bu suçlara karşı sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

"Kudüs, Filistin'in başkentidir" diyerek, dünyaya mesaj veren Bakan Yanık, "Kadınların baskıdan kurtulduğu bağımsız ve egemen bir Filistin, ulaşmaya çalıştığımız hedeftir. Filistin'in, Yemen'in, Rohingya'nın, Somali'nin, Suriye'nin, Bosna-Hersek'in, Doğu Türkistan'ın ve insanların akıl almaz şekillerde zulme uğradığı ve adaletin tecelli etmesi gereken her yerin refahı için birlik ve beraberlik içinde çalışmalıyız" dedi.

Ramazan ayının son haftasında işgalci İsrail'in, Filistinlilere uyguladığı şiddet eylemlerini kınamak için İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerdeki meslektaşlarına ve uluslararası kuruluşlara bir mektup gönderdiğini belirten Bakan Yanık, "Hem desteğimize ihtiyaç duyanlara hem de bu desteği engellemeye çalışanlara güçlü mesajlar vermeliyiz. İşgalci güç olan İsrail'in işlediği savaş suçlarına karşı, tüm kurum ve ülkeler, tarihi, ahlaki ve hukuki sorumlulukları çerçevesinde hareket etmelidir" diye konuştu.

Bakan Yanık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın girişimleriyle kuruluşuna öncülük ettiği İslam İşbirliği Teşkilatı Kadın Danışma Konseyi'nin çalışmalarını ise en başından beri desteklediklerini belirtti.

KADINA ŞİDDETLE MÜCADELE ULUSAL EYLEM PLANI UYGULAMAYA KONULDU

Oturumda, Türkiye olarak 2007 yılından bu yana kadına yönelik şiddete ilişkin üç ulusal eylem planının hayata geçirildiğini duyuran Bakan Yanık, "Şiddete Birlikte Dur Diyelim! ilkesiyle önümüzdeki 5 yılı kapsayan 4'üncü Eylem Planını 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren uygulamaya koyduk. Önümüzdeki 5 yıl boyunca kadına yönelik şiddetin her biçimiyle mücadeleyi, önleme ve erken müdahaleyi hizmetlerimizin sunumunda temel yaklaşım haline getirmeyi ve şiddet mağduru kadınlarımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Şiddetle mücadele kapsamında rolü, fikri ve sorumluluğu olan tüm tarafların katkılarıyla belirlediğimiz yeni yol haritamız şiddetsiz bir toplum inşasında bizlere güç katacak" ifadelerini kullandı.

Bakan Yanık, 2006 ve 2016 yıllarında Türkiye olarak iki kez ev sahipliği yaptıkları bu konferansa katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu da ifade ederek, "Türkiye, 2006 yılında gerçekleştirilen Birinci Bakanlar Konferansı'ndan bu yana, 'güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü toplum' mottosuyla özellikle kadınların insan haklarının geliştirilmesi ve kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması amacıyla kanun ve yönetmeliklerde önemli değişikliklere gitmiştir" dedi.

Derya Yanık, İİT Eylem Planı'nın (OPAAW) öncelikli hedeflerini göz önünde bulundurarak, 2018-2023 yılları için Kadının Güçlenmesine İlişkin Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın hazırlandığını ve çalışmaların aralıksız sürdüğünü kaydetti.

Eylem Planı kapsamında eğitim, sağlık, ekonomi, karar alma mekanizmalarına katılım ve medya olmak üzere 5 politika ayağında hedefler belirlendiğinin altını çizen Bakan Yanık, "Kadınların ve kız çocuklarının eğitim düzeylerinin yükseltilmesi başından beri en büyük önceliğimiz. Ayrıca kadınların işgücüne katılımı, kadın istihdamı, kadın girişimciliği ve kadının iş-yaşam uyumunun desteklenmesi de temel politika hedeflerimiz arasında" dedi.

ŞİDDET EN BÜYÜK ENGEL

Şiddetin, kadın emeğinin ve kadının toplumsal hayata katılımının önündeki en büyük engel olduğunu vurgulayan Bakan Yanık, şunları söyledi:

"Yasal düzenlemelerin, kamusal alanlarda kadın hakları ihlallerinin ortadan kaldırılmasının ve aile-iş-yaşam dengesinin sağlanması için oluşturduğumuz aile dostu yaklaşımlar, kadınların iş gücüne katılımında önemli bir yere sahip. Geliştirdiğimiz stratejik eylem planları ile ortak hedefler belirleyerek şiddeti sona erdirme mücadelemizi sürdürmenin ne denli önemli olduğunun bilincindeyiz."

SADECE KAPILAR DEĞİL KALPLER DE AÇILDI

Türkiye'nin mültecilere sadece ülke kapılarını değil, milletin kalbini de açtığını kaydeden Bakan Yanık, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Aralık 2020 raporuna göre; Türkiye, 3,6 milyon kişi ile en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeler arasında ilk sırada yer aldığını vurguladı.

Ülkemizdeki mültecilerin çoğunluğu kadın ve çocukların oluşturduğunu belirten Bakan Yanık, "Bunu göz önünde bulundurarak eğitimden sağlığa, barınmadan tüm ihtiyaçlara kadar çok yönlü hizmetler sunarak kendi kaynaklarımızla, ülkemize sığınan insanlara onurlu yaşam koşulları sağlıyoruz" dedi.

TÜRKİYE BİLGİ VE TECRÜBELERİNİ PAYLAŞMAYA HAZIR

Bakan Yanık, uluslararası toplumun, kadınların karşılaştığı zorluklar için daha fazla sorumluluk üstleneceğine ve sürdürülebilir kalkınmaya daha fazla katkıda bulunacağına olan inancının olduğunu ve Türkiye olarak bilgi ve tecrübeleri paylaşmaya ve her türlü işbirliğine hazır olduklarını söyledi.

Gelişen bir topluma ulaşmanın yolunun, kadın ve erkek dayanışmasını tesis etmek ve sürdürmekten geçtiğini belirten Bakan Yanık, sözlerine Kuran-ı Kerim'de yer alan 'Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir' (Tevbe, 9:71) ayetiyle son verdi.

 

DHA