Bakan Soylu: Bin özel harekat polisini geri itmeleri engellemek için sınıra getirdik
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, göçmenlerin geçişlerinin sürdüğü Türkiye-Yunanistan sınırını havadan denetledi. Geçişlerin sürdüğünü söyleyen Bakan Soylu, "Şu andan...
Editör: Hayran Kaldım
05 Mart 2020 - 15:38 - Güncelleme: 05 Mart 2020 - 15:38
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, göçmenlerin geçişlerinin sürdüğü Türkiye-Yunanistan sınırını havadan denetledi. Geçişlerin sürdüğünü söyleyen Bakan Soylu, "Şu andan itibaren, sabah itibariyle Türk Silahlı Kuvvetlerimizle de konuştuk, gerekli tedbirleri aldık. Tam donanımlı bin özel harekat polisini, geri itmeleri engellemek amacıyla Meriç'in tüm sınır sistemine getirdik. Zodyak botlarıyla beraber artık orada insanlara kötü muamele edenler fırsat tanınmayacak ve onların uluslararası kural ihlali çerçevesinde gerçekleşen birtakım girişimlerini engelleyebilecek seviyede, kendi sınırlarımızı bu vesileyle bir geri itmeden kurtarabilecek seviyede gerekli tedbirlerimizi de aldığımızı ifade etmek istiyorum" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Edirne'de, Yunanistan'a geçmek isteyen göçmen hareketliliğini görmek için sınırda helikopterle havadan inceleme yaptı. İncelemenin ardından Edirne Valiliği'ne geçen Bakan Soylu, Vali Ekrem Canalp'tan göçmenlerin durumlarıyla ilgili brifing aldı.
Daha sonra Valilik önünde gazetecilere açıklama yapan Bakan Soylu, sabah erken saatlerde Çorlu Atatürk Havalimanı'na geldiklerini ve oradan da helikopterle Enez ve bütün Meriç Nehri boyunca Edirne ve Pazarkule Sınır Kapısı'na kadar bütün sınır hattını kontrol ettiklerini ve arkadaşlarıyla değerlendirme yaptıklarını söyledi. Bakan Soylu, şöyle konuştu:
"Pazarkule'deki 4- 5 bin kişilik orada kapının açılmasını bekleyen topluluğu gördük. Sayın Cumhurbaşkanımızın hem kendi kamuoyunu, hem de dünya kamuoyuna ifade ettiği gibi biz artık buradan Yunanistan'a ve Avrupa'ya geçecek göçmenlerle ilgili bir engelleme ortaya koymuyoruz. Gelen gelir, geçen de geçer. Türkiye yaklaşık 9 yıldır dünyanın sessiz kaldığı bir insani trajediye sahip çıktı ve milletiyle, devletiyle yine kendini medeni olarak atfeden ülkelerin, üzülerek ifade ediyorum ki; buna sırtını dönmesine rağmen tüm kendi imkan ve kaynaklarıyla sahip çıktı. En nihayetinde bu göç meselesi çok artınca 18 Mart mutabakatı yapıldı 2016'da. Biz 18 Mart mutabakatının her umdesine, ülke olarak da, millet olarak da sahip çıktık ve yerine getirdik, günde 9 bin 700 kişinin Yunanistan adalarına geçtiği bir zaman diliminden buraya geliyoruz. 1 yılda 850 bin kişinin geçtiği bir zaman diliminden buraya geliyoruz. Ve Türkiye'de geçen yıl sadece 454 bin kaçak göçmen yakalandı. Edirne'de geçen yıldan bu yana, yani 2019 Ocak'tan bu tarihe kadar toplam Ocak ve Şubat ayları da dahil olmak üzere 127 bin artı 10 bin, 137 bin yani, yaklaşık 140 bin kaçak göçmen yakalandı. 103 bin insanı, ikna ederek memleketine geri gönderdik. Dünyanın hiçbir ülkesi, Amerika dahil, Avrupa dahil, bizden çok daha fazla gelişmiş, kişi başı gelir seviyesine sahip zengin ülkelerin hiçbiri bu kadar bir yükü taşıyamaz, bu kadar kaçak göçmenle mücadele edebilme kabiliyetine sahip değildir."
'1978 MODEL GAZ FİŞEĞİNİ İNSANIN ÜZERİNE SIKARAK KULLANDILAR'
Türkiye'de 4 milyon sığınmacının olduğunun altına çizen Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Dünyada sığınmacının en çok olduğu ülke Türkiye'dir. Bunu, Türkiye'nin sırtını sıvazlayarak, 'aman siz bunu en iyi şekilde yaparsınız' diyerek bir vesileyle bir tarafa bırakabilmek mümkün değildir. Avrupa'nın da bugüne kadar yaptığı budur. Avrupa ne bugüne kadar insani imtihanı geçebilmiştir, ne de şu anda yaklaşık 5- 6 gündür bütün Türkiye'nin ve dünyanın gördüğü, Avrupa'nın da dezenforme etmeye çalıştığı yanlış ve yalan bilgiler ortaya çalıştığı, Yunanistan'ın yanlış ve yalan bilgiler ortaya koymaya çalıştığı süreç bize göstermiştir ki; kendi çıkarları insanlıktan önemlidir. Bu son derece sınıfta kalınan bir sınav olmuştur. 3 kişinin ölümüne sebebiyet verdiler. 1978 model gaz fişeğini insanların üzerine sıkmak suretiyle kullandılar. Bunu yapan Yunan tarafıdır. Ama bu şımarıklığı elde ettiği taraf da bilinmesi gerekir ki Avrupa'dır. Buradan FRONTEX'i şikayet ediyorum. FRONTEX'in yapması gereken bu konulardaki tespitleri ortaya koymak ve bu değerlendirmeleri gerçekleştirmektir. Fakat FRONTEX, maalesef bir kolluk kuvveti olarak çalışmaktadır. Hepimizin ortak olarak bulunduğu ve görevlerini yapması gereken bir teşkilattır, ama şu ana kadar 164 insanı şu anda yaraladılar, birçok insanın sığınma hakkını ortadan kaldırıp Türkiye'ye itmeye çalıştılar tekrar. Buradan geçen insanların oradan yakalanıp bir kısmını, şu ana kadar 4 bin 900'ünü Türkiye'ye geri itmeye çalıştılar. En büyük ihlallerden birisi budur. Bu ihlale ne FRONTEX, ne Avrupa Birliği ses çıkarmaktadır. Yani sığınma hakkını ortadan kaldıran bu ihlale ve bu insan hakları ihlaline, uluslararası göç kurallarına aykırı olan bu ihlale hiç kimse ses çıkarmamaktadır."
'YUNAN MAKAMLARI YALAN ÜZERİNE YALAN KONUŞUYOR'
Yunanistan'ın geçen yıl 3 bin FETÖ/PDY'liyi seve seve aldığını söyleyen Bakan Soylu, "Bir önceki yıl 7 bin 600 tane FETÖ'cüyü seve seve aldılar. Bu sadece Yunanistan'ın kararı değil, Avrupa'nın ortak kararıdır. Bu çok net ve açıktır. Buna en ufak bir ses çıkarmayanlar, bugün tüm insani hakkıyla beraber burada sığınma talep edenlere insani kuralların tamamen dışında davranmaktadır. Ne demektir? Sen çiftçilere av tüfeği vereceksin, masum insanların zerine av tüfeğiyle birlikte saldıracaksın. Ne demektir? Yunan medyası, Yunan bakanları ve makamları yalan üzerine yalan konuşmaktadırlar. Biz niye karşı tarafa gaz sıkalım? Biz insanlar, eğer karşı tarafa geçmek istiyorlarsa buyurun geçin, biz engellemiyoruz diyoruz. Türkiye niye Yunan tarafına gaz sıksın? Gaz sıkan Yunan tarafıdır, bizim karakollarımıza gaz sıkıyorlar. Biz de buna mukabele ediyoruz" dedi.
TAM DONANIMLA BİN ÖZEL HAREKET POLİSİ SINIRDA
İçişleri Bakanı Soylu, bu sabahtan itibaren sınırda tam donanımlı bin özel harekat polisinin görevlendirildiğini belirterek, "Şu andan itibaren, sabah itibariyle Türk Silahlı Kuvvetlerimizle de konuştuk, gerekli tedbirleri aldık, tam donanımlı bin Özel Harekat polisini, geri itmeleri engellemek amacıyla Meriç'in tüm sınır sistemine getirdik. Zodyak botlarıyla beraber artık orada insanlara kötü muamele edenler fırsat tanınmayacak ve onların uluslararası kural ihlali çerçevesinde gerçekleşen birtakım girişimlerini engelleyebilecek seviyede, kendi sınırlarımızı bu vesileyle bir geri itmeden kurtarabilecek seviyede, gerekli tedbirlerimizi de aldığımızı ifade etmek istiyorum. Burada, insaniliğimizi devam ettiren anlayışımızı ortaya koyuyoruz. Yani gelen insanları silahla karşılamıyoruz, gelen insanları saçmayla karşılamıyoruz, tüfekle karşılamıyoruz, bir şekilde soyup, onlara işkence edip, onların parasını pulunu alıp, Türkiye'ye itmiyoruz, atmıyoruz. Bu alçaklıktır. Bu kadar net ve açık bir şekilde söylüyorum. Şu anda 4 milyon sığınmacı var Türkiye'de ve hepsine en yüksek seviyede hizmet etmeye çalışıyoruz. Gitmek isteyen gidiyor" diye konuştu.
'YUNANİSTAN'IN TUTUMUNU AVRUPA GÖRMEZDEN GELİYOR'
Edirne'de geçen yıl 127 bin, bu yıl da 10 binin üzerinde insanın Yunanistan'a geçerken yakalandığını dikkat çeken Bakan Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Bunu bir vesileyle kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Burada doğal bir akım var zaten ve bu akım aynı şekilde devam etmektedir. Ama Yunanistan'ın ortaya koyduğu, devlet anlayışına uymayan, insanlık anlayışına uymayan, 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne uymayan, AB'nin göç ve mülteci konusundaki kuralların hiçbirisine uymayan, insan hakları evrensel beyannamesine uymayan bu tutumunu Avrupa görmezden gelmektedir, Avrupa'nın insan hakları heyetleri, insan hakları sivil toplum kuruluşları görmezden gelmektedir. Türkiye'ye kabahat bulmaya çalışan Avrupa'nın işkenceyi önleme örgütü, sırtını dönmektedir ve gözlerini kapatmaktadır. Bunu kabul edebilmek, bu şekilde içimize sindirebilmek mümkün değildir."
'BU TEHDİT YA DA ŞANTAJ DEĞİLDİR'
İdlib'de 3,5 milyon insanın Türkiye sınırlarında zor durumda olduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Oradaki rejimin yaptığı insanlık dışı davranışların devam etmesi demek şu demektir, oradaki kapılar açılır, en nihayetinde herkes Avrupa yolcusu olur. Bu bir tehdit ya da şantaj değildir. Bu dünyada var olan en yakıcı meseleye Avrupa'nın duyarsızlığına, tüm Avrupa milletine sesleniyorum, sizi yönetenler sizleri aldatmaktadırlar, bu kadar açık ve net. Size doğruyu söylemiyorlar, size yanlış söylüyorlar, size doğruyu yöneltmiyorlar. Dünyanın karşı karşıya kaldığı tehdidi ve tehlikeyi görmezden gelip, bunu Türkiye'nin sırtına yüklemeye çalışıyorlar. Onun için burada 164 kamu hastanelerinde yatan şu anda bu insan dışı hareketlerden etkilenen, travma geçiren, fiziki yaralanma içerisinde bulunan insan söz konusu. Bütün bunlara Sağlık Bakanlığımızın da talimatıdır, sağlık hizmetleri yerine getirilmektedir. Öncelikle bu konuda Türkiye'nin de içerisinde olduğu gibi, bugün burada da tüm insaniliğini kendinde bulunduran hem sivil toplum örgütlerimize, hem de milletimize çok teşekkür ettiğimi ifade etmek istiyorum" dedi.
'EGE DENİZİ'NDE TEDBİR ALDIK'
Türkiye -Yunanistan sınırında helikopterle yaptığı denetime değinen Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sınırları da sabah gördüm, geçen çok rahat bir şekilde geçiyor. Pazarkule'de bir engel var, zaten orası sınır kapısı ama almak zorundalar, bu ilticayı kabul etmek zorundalar, ama kendi sınır kapılarını, kendi güçlerini yığarak almak istemiyorlar. Ama 200 kilometrelik bir hat var, o 200 kilometrelik hattan sabah geçenleri de çok rahat bir şekilde helikopterden gördüm, tespit ettim. İnsanlar birbirlerine de yardımcı oluyorlar bu konuda. Şunu ifade etmek istiyorum. İlla Pazarkule'den girilecek diye bir şey söz konusu değil. Bizim engellediğimiz bir taraf var, bu da Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıdır. Ege adalarına geliş konusunda oradaki insani trajedilere tekrar sebebiyet vermesin diye elimizden geleni sahil güvenlik ekiplerimizle ve tüm kolluk kuvvetlerimizle yapmaya çalışıyoruz ve yine şunu ifade etmek isterim; bütün bunlarla birlikte bu konudaki tüm tedbirlerimizi de orada aldık. Fakat orada da yüzde 100'ünü engelleyebiliyoruz dersek yanlış demiş oluruz, çünkü biz bu tedbirleri 28 Şubat'ta, yani bu engelleme kararını kaldırdıktan önce de gerçekleştiriyorduk ve geçen yıl 65 bin insan geçti. Bütün tedbirlerimize rağmen geçti. Buna rağmen biz insaniliğimizi ortaya koyuyoruz. 18 Mart mutabakatının gereğini Avrupa bugüne kadar yerine getirmemiştir ve 18 Mart mutabakatı kara sınırlarını kapsamamaktadır, ancak Yunan adalarını kapsamaktadır. Onun için bu konuda anakarayı kapsamadığı için buradan geçen geçme imkanına sahip oluyor."
SOYLU'DAN MUHABİRE SERT TEPKİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Türkiye-Yunanistan sınırında incelemelerde bulunduktan sonra gazetecilere bölgedeki son durumla ilgili önemli bilgiler verirken Tele 1 televizyonu muhabirinin sorusuna çok sert tepki verdi. Soylu ile o muhabir arasında geçen diyalog şu şekilde yaşandı:
Muhabir: 140 bine geldik dediniz, fakat biz bunu teyit edemedik bir türlü.
Soylu: Siz kimsiniz?
Muhabir: Tele1 televizyonu.
Soylu: Kaç muhabiriniz var sizin?
Muhabir: Ben varım.
Soylu: Bir tek sensin. Peki bizim sınırımızda kaç karakolumuz var?
Muhabir: Vilayet de bunu teyit edemedi.
Soylu: Vilayet burada. Siz kimin tarafındasınız?
Muhabir: Türkiye tarafında.
Soylu: Şu anda sizin yaptığınız Yunan ve Avrupa medyasının çarpıtmasını burada ifade etmektir.
Muhabir: 140 bin kişi geldi mi?
Soylu: O zaman İçişleri Bakanı yalan söylüyor öyle mi?
Dördüncü mekanize mıntıkasında 53 bin 271 kişi, 54'üncü mekanize mıntıkasında 85 bin 659 kişi. Bir mantık olarak sana söyleyeyim. Biz 127 bin insan yakaladık geçen sene. Kaçarken yakaladık, tek tek saydık bunları. Şimdi yakalamıyoruz, bir şey yapıyoruz geçenleri sayıyoruz. Ve 23 hudut karakolumuz var, 8 de hudut bölüğümüz var. Bunlar kimin ne kadar geçtiğini, ne kadar öteki tarafa intikal ettiğini bilmektedir. Senin anlaman açısından bir şey daha söyleyeyim, Yunan tarafına ve Avrupa tarafına hizmet eden birisi olarak sana söylüyorum. Biz İdlib'den Afrin'e ne kadar geldi? Cinderes'e ne kadar geldi, Cerablus'a Azez'e ne kadar geldiğini biliyoruz. Sadece biz bilmiyoruz. Biraz gazeteciliğini iyi yaparsan BM de iyi biliyor. Başka bir şey daha ifade edeyim. 850 bin kişi bu ülkeden geçti karşı tarafa. Onu da mı saydınız? Dördüncü mekanize mıntıkasından 53 bin 323, 54'üncü mekanize mıntıkasından 85 bin 747. Toplam 139 bin 70 sadece Edirne'den geçen. Daha ötesi var. Size bir şey söyleyeyim. TC vatandaşısın ama hizmetin başka bir yere, devletine itimat et."
'İTİLENLERİN HAKKINI KORUYACAĞIZ'
Soylu konuşmasının devamında tek tek karakollardan gelen sayıları verirken, bir gazetecinin, Türk askerinin Yunan askeriyle karşı karşıya gelmesi durumunda tutumunun ne olacağı yönündeki soruyu da yanıtladı. Soylu, "Bizim tam sınırlarda bulunma ve Meriç Nehri yarısına kadar uluslararası kurallara göre hakkımız var. Biz kendimi hakkımızı kullanacağız. Kendisi nasıl suya inerek vatandaşı çırılçıplak bırakıp itiyorsa, biz de o vatandaşın itilme hakkının, uluslararası kurallar açısından engellemek ve o vatandaşın hakkını korumak zorundayız. Çocuklara çok ciddi derecede darp yapıyorlar. Aileleri acıtmak ve geri döndürebilmek için bunlar. Kendine medeniyet değerleri olarak nitelendiren Avrupa'ya tam da bu yakışıyor. Geçen akşam Avrupa Konseyi Başkanı geldi, aynısını ona da ifade ettim. İyi ki dünya Avrupa'nın eline düşmüyor" dedi.
DHA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Edirne'de, Yunanistan'a geçmek isteyen göçmen hareketliliğini görmek için sınırda helikopterle havadan inceleme yaptı. İncelemenin ardından Edirne Valiliği'ne geçen Bakan Soylu, Vali Ekrem Canalp'tan göçmenlerin durumlarıyla ilgili brifing aldı.
Daha sonra Valilik önünde gazetecilere açıklama yapan Bakan Soylu, sabah erken saatlerde Çorlu Atatürk Havalimanı'na geldiklerini ve oradan da helikopterle Enez ve bütün Meriç Nehri boyunca Edirne ve Pazarkule Sınır Kapısı'na kadar bütün sınır hattını kontrol ettiklerini ve arkadaşlarıyla değerlendirme yaptıklarını söyledi. Bakan Soylu, şöyle konuştu:
"Pazarkule'deki 4- 5 bin kişilik orada kapının açılmasını bekleyen topluluğu gördük. Sayın Cumhurbaşkanımızın hem kendi kamuoyunu, hem de dünya kamuoyuna ifade ettiği gibi biz artık buradan Yunanistan'a ve Avrupa'ya geçecek göçmenlerle ilgili bir engelleme ortaya koymuyoruz. Gelen gelir, geçen de geçer. Türkiye yaklaşık 9 yıldır dünyanın sessiz kaldığı bir insani trajediye sahip çıktı ve milletiyle, devletiyle yine kendini medeni olarak atfeden ülkelerin, üzülerek ifade ediyorum ki; buna sırtını dönmesine rağmen tüm kendi imkan ve kaynaklarıyla sahip çıktı. En nihayetinde bu göç meselesi çok artınca 18 Mart mutabakatı yapıldı 2016'da. Biz 18 Mart mutabakatının her umdesine, ülke olarak da, millet olarak da sahip çıktık ve yerine getirdik, günde 9 bin 700 kişinin Yunanistan adalarına geçtiği bir zaman diliminden buraya geliyoruz. 1 yılda 850 bin kişinin geçtiği bir zaman diliminden buraya geliyoruz. Ve Türkiye'de geçen yıl sadece 454 bin kaçak göçmen yakalandı. Edirne'de geçen yıldan bu yana, yani 2019 Ocak'tan bu tarihe kadar toplam Ocak ve Şubat ayları da dahil olmak üzere 127 bin artı 10 bin, 137 bin yani, yaklaşık 140 bin kaçak göçmen yakalandı. 103 bin insanı, ikna ederek memleketine geri gönderdik. Dünyanın hiçbir ülkesi, Amerika dahil, Avrupa dahil, bizden çok daha fazla gelişmiş, kişi başı gelir seviyesine sahip zengin ülkelerin hiçbiri bu kadar bir yükü taşıyamaz, bu kadar kaçak göçmenle mücadele edebilme kabiliyetine sahip değildir."
'1978 MODEL GAZ FİŞEĞİNİ İNSANIN ÜZERİNE SIKARAK KULLANDILAR'
Türkiye'de 4 milyon sığınmacının olduğunun altına çizen Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Dünyada sığınmacının en çok olduğu ülke Türkiye'dir. Bunu, Türkiye'nin sırtını sıvazlayarak, 'aman siz bunu en iyi şekilde yaparsınız' diyerek bir vesileyle bir tarafa bırakabilmek mümkün değildir. Avrupa'nın da bugüne kadar yaptığı budur. Avrupa ne bugüne kadar insani imtihanı geçebilmiştir, ne de şu anda yaklaşık 5- 6 gündür bütün Türkiye'nin ve dünyanın gördüğü, Avrupa'nın da dezenforme etmeye çalıştığı yanlış ve yalan bilgiler ortaya çalıştığı, Yunanistan'ın yanlış ve yalan bilgiler ortaya koymaya çalıştığı süreç bize göstermiştir ki; kendi çıkarları insanlıktan önemlidir. Bu son derece sınıfta kalınan bir sınav olmuştur. 3 kişinin ölümüne sebebiyet verdiler. 1978 model gaz fişeğini insanların üzerine sıkmak suretiyle kullandılar. Bunu yapan Yunan tarafıdır. Ama bu şımarıklığı elde ettiği taraf da bilinmesi gerekir ki Avrupa'dır. Buradan FRONTEX'i şikayet ediyorum. FRONTEX'in yapması gereken bu konulardaki tespitleri ortaya koymak ve bu değerlendirmeleri gerçekleştirmektir. Fakat FRONTEX, maalesef bir kolluk kuvveti olarak çalışmaktadır. Hepimizin ortak olarak bulunduğu ve görevlerini yapması gereken bir teşkilattır, ama şu ana kadar 164 insanı şu anda yaraladılar, birçok insanın sığınma hakkını ortadan kaldırıp Türkiye'ye itmeye çalıştılar tekrar. Buradan geçen insanların oradan yakalanıp bir kısmını, şu ana kadar 4 bin 900'ünü Türkiye'ye geri itmeye çalıştılar. En büyük ihlallerden birisi budur. Bu ihlale ne FRONTEX, ne Avrupa Birliği ses çıkarmaktadır. Yani sığınma hakkını ortadan kaldıran bu ihlale ve bu insan hakları ihlaline, uluslararası göç kurallarına aykırı olan bu ihlale hiç kimse ses çıkarmamaktadır."
'YUNAN MAKAMLARI YALAN ÜZERİNE YALAN KONUŞUYOR'
Yunanistan'ın geçen yıl 3 bin FETÖ/PDY'liyi seve seve aldığını söyleyen Bakan Soylu, "Bir önceki yıl 7 bin 600 tane FETÖ'cüyü seve seve aldılar. Bu sadece Yunanistan'ın kararı değil, Avrupa'nın ortak kararıdır. Bu çok net ve açıktır. Buna en ufak bir ses çıkarmayanlar, bugün tüm insani hakkıyla beraber burada sığınma talep edenlere insani kuralların tamamen dışında davranmaktadır. Ne demektir? Sen çiftçilere av tüfeği vereceksin, masum insanların zerine av tüfeğiyle birlikte saldıracaksın. Ne demektir? Yunan medyası, Yunan bakanları ve makamları yalan üzerine yalan konuşmaktadırlar. Biz niye karşı tarafa gaz sıkalım? Biz insanlar, eğer karşı tarafa geçmek istiyorlarsa buyurun geçin, biz engellemiyoruz diyoruz. Türkiye niye Yunan tarafına gaz sıksın? Gaz sıkan Yunan tarafıdır, bizim karakollarımıza gaz sıkıyorlar. Biz de buna mukabele ediyoruz" dedi.
TAM DONANIMLA BİN ÖZEL HAREKET POLİSİ SINIRDA
İçişleri Bakanı Soylu, bu sabahtan itibaren sınırda tam donanımlı bin özel harekat polisinin görevlendirildiğini belirterek, "Şu andan itibaren, sabah itibariyle Türk Silahlı Kuvvetlerimizle de konuştuk, gerekli tedbirleri aldık, tam donanımlı bin Özel Harekat polisini, geri itmeleri engellemek amacıyla Meriç'in tüm sınır sistemine getirdik. Zodyak botlarıyla beraber artık orada insanlara kötü muamele edenler fırsat tanınmayacak ve onların uluslararası kural ihlali çerçevesinde gerçekleşen birtakım girişimlerini engelleyebilecek seviyede, kendi sınırlarımızı bu vesileyle bir geri itmeden kurtarabilecek seviyede, gerekli tedbirlerimizi de aldığımızı ifade etmek istiyorum. Burada, insaniliğimizi devam ettiren anlayışımızı ortaya koyuyoruz. Yani gelen insanları silahla karşılamıyoruz, gelen insanları saçmayla karşılamıyoruz, tüfekle karşılamıyoruz, bir şekilde soyup, onlara işkence edip, onların parasını pulunu alıp, Türkiye'ye itmiyoruz, atmıyoruz. Bu alçaklıktır. Bu kadar net ve açık bir şekilde söylüyorum. Şu anda 4 milyon sığınmacı var Türkiye'de ve hepsine en yüksek seviyede hizmet etmeye çalışıyoruz. Gitmek isteyen gidiyor" diye konuştu.
'YUNANİSTAN'IN TUTUMUNU AVRUPA GÖRMEZDEN GELİYOR'
Edirne'de geçen yıl 127 bin, bu yıl da 10 binin üzerinde insanın Yunanistan'a geçerken yakalandığını dikkat çeken Bakan Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Bunu bir vesileyle kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Burada doğal bir akım var zaten ve bu akım aynı şekilde devam etmektedir. Ama Yunanistan'ın ortaya koyduğu, devlet anlayışına uymayan, insanlık anlayışına uymayan, 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne uymayan, AB'nin göç ve mülteci konusundaki kuralların hiçbirisine uymayan, insan hakları evrensel beyannamesine uymayan bu tutumunu Avrupa görmezden gelmektedir, Avrupa'nın insan hakları heyetleri, insan hakları sivil toplum kuruluşları görmezden gelmektedir. Türkiye'ye kabahat bulmaya çalışan Avrupa'nın işkenceyi önleme örgütü, sırtını dönmektedir ve gözlerini kapatmaktadır. Bunu kabul edebilmek, bu şekilde içimize sindirebilmek mümkün değildir."
'BU TEHDİT YA DA ŞANTAJ DEĞİLDİR'
İdlib'de 3,5 milyon insanın Türkiye sınırlarında zor durumda olduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Oradaki rejimin yaptığı insanlık dışı davranışların devam etmesi demek şu demektir, oradaki kapılar açılır, en nihayetinde herkes Avrupa yolcusu olur. Bu bir tehdit ya da şantaj değildir. Bu dünyada var olan en yakıcı meseleye Avrupa'nın duyarsızlığına, tüm Avrupa milletine sesleniyorum, sizi yönetenler sizleri aldatmaktadırlar, bu kadar açık ve net. Size doğruyu söylemiyorlar, size yanlış söylüyorlar, size doğruyu yöneltmiyorlar. Dünyanın karşı karşıya kaldığı tehdidi ve tehlikeyi görmezden gelip, bunu Türkiye'nin sırtına yüklemeye çalışıyorlar. Onun için burada 164 kamu hastanelerinde yatan şu anda bu insan dışı hareketlerden etkilenen, travma geçiren, fiziki yaralanma içerisinde bulunan insan söz konusu. Bütün bunlara Sağlık Bakanlığımızın da talimatıdır, sağlık hizmetleri yerine getirilmektedir. Öncelikle bu konuda Türkiye'nin de içerisinde olduğu gibi, bugün burada da tüm insaniliğini kendinde bulunduran hem sivil toplum örgütlerimize, hem de milletimize çok teşekkür ettiğimi ifade etmek istiyorum" dedi.
'EGE DENİZİ'NDE TEDBİR ALDIK'
Türkiye -Yunanistan sınırında helikopterle yaptığı denetime değinen Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sınırları da sabah gördüm, geçen çok rahat bir şekilde geçiyor. Pazarkule'de bir engel var, zaten orası sınır kapısı ama almak zorundalar, bu ilticayı kabul etmek zorundalar, ama kendi sınır kapılarını, kendi güçlerini yığarak almak istemiyorlar. Ama 200 kilometrelik bir hat var, o 200 kilometrelik hattan sabah geçenleri de çok rahat bir şekilde helikopterden gördüm, tespit ettim. İnsanlar birbirlerine de yardımcı oluyorlar bu konuda. Şunu ifade etmek istiyorum. İlla Pazarkule'den girilecek diye bir şey söz konusu değil. Bizim engellediğimiz bir taraf var, bu da Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıdır. Ege adalarına geliş konusunda oradaki insani trajedilere tekrar sebebiyet vermesin diye elimizden geleni sahil güvenlik ekiplerimizle ve tüm kolluk kuvvetlerimizle yapmaya çalışıyoruz ve yine şunu ifade etmek isterim; bütün bunlarla birlikte bu konudaki tüm tedbirlerimizi de orada aldık. Fakat orada da yüzde 100'ünü engelleyebiliyoruz dersek yanlış demiş oluruz, çünkü biz bu tedbirleri 28 Şubat'ta, yani bu engelleme kararını kaldırdıktan önce de gerçekleştiriyorduk ve geçen yıl 65 bin insan geçti. Bütün tedbirlerimize rağmen geçti. Buna rağmen biz insaniliğimizi ortaya koyuyoruz. 18 Mart mutabakatının gereğini Avrupa bugüne kadar yerine getirmemiştir ve 18 Mart mutabakatı kara sınırlarını kapsamamaktadır, ancak Yunan adalarını kapsamaktadır. Onun için bu konuda anakarayı kapsamadığı için buradan geçen geçme imkanına sahip oluyor."
SOYLU'DAN MUHABİRE SERT TEPKİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Türkiye-Yunanistan sınırında incelemelerde bulunduktan sonra gazetecilere bölgedeki son durumla ilgili önemli bilgiler verirken Tele 1 televizyonu muhabirinin sorusuna çok sert tepki verdi. Soylu ile o muhabir arasında geçen diyalog şu şekilde yaşandı:
Muhabir: 140 bine geldik dediniz, fakat biz bunu teyit edemedik bir türlü.
Soylu: Siz kimsiniz?
Muhabir: Tele1 televizyonu.
Soylu: Kaç muhabiriniz var sizin?
Muhabir: Ben varım.
Soylu: Bir tek sensin. Peki bizim sınırımızda kaç karakolumuz var?
Muhabir: Vilayet de bunu teyit edemedi.
Soylu: Vilayet burada. Siz kimin tarafındasınız?
Muhabir: Türkiye tarafında.
Soylu: Şu anda sizin yaptığınız Yunan ve Avrupa medyasının çarpıtmasını burada ifade etmektir.
Muhabir: 140 bin kişi geldi mi?
Soylu: O zaman İçişleri Bakanı yalan söylüyor öyle mi?
Dördüncü mekanize mıntıkasında 53 bin 271 kişi, 54'üncü mekanize mıntıkasında 85 bin 659 kişi. Bir mantık olarak sana söyleyeyim. Biz 127 bin insan yakaladık geçen sene. Kaçarken yakaladık, tek tek saydık bunları. Şimdi yakalamıyoruz, bir şey yapıyoruz geçenleri sayıyoruz. Ve 23 hudut karakolumuz var, 8 de hudut bölüğümüz var. Bunlar kimin ne kadar geçtiğini, ne kadar öteki tarafa intikal ettiğini bilmektedir. Senin anlaman açısından bir şey daha söyleyeyim, Yunan tarafına ve Avrupa tarafına hizmet eden birisi olarak sana söylüyorum. Biz İdlib'den Afrin'e ne kadar geldi? Cinderes'e ne kadar geldi, Cerablus'a Azez'e ne kadar geldiğini biliyoruz. Sadece biz bilmiyoruz. Biraz gazeteciliğini iyi yaparsan BM de iyi biliyor. Başka bir şey daha ifade edeyim. 850 bin kişi bu ülkeden geçti karşı tarafa. Onu da mı saydınız? Dördüncü mekanize mıntıkasından 53 bin 323, 54'üncü mekanize mıntıkasından 85 bin 747. Toplam 139 bin 70 sadece Edirne'den geçen. Daha ötesi var. Size bir şey söyleyeyim. TC vatandaşısın ama hizmetin başka bir yere, devletine itimat et."
'İTİLENLERİN HAKKINI KORUYACAĞIZ'
Soylu konuşmasının devamında tek tek karakollardan gelen sayıları verirken, bir gazetecinin, Türk askerinin Yunan askeriyle karşı karşıya gelmesi durumunda tutumunun ne olacağı yönündeki soruyu da yanıtladı. Soylu, "Bizim tam sınırlarda bulunma ve Meriç Nehri yarısına kadar uluslararası kurallara göre hakkımız var. Biz kendimi hakkımızı kullanacağız. Kendisi nasıl suya inerek vatandaşı çırılçıplak bırakıp itiyorsa, biz de o vatandaşın itilme hakkının, uluslararası kurallar açısından engellemek ve o vatandaşın hakkını korumak zorundayız. Çocuklara çok ciddi derecede darp yapıyorlar. Aileleri acıtmak ve geri döndürebilmek için bunlar. Kendine medeniyet değerleri olarak nitelendiren Avrupa'ya tam da bu yakışıyor. Geçen akşam Avrupa Konseyi Başkanı geldi, aynısını ona da ifade ettim. İyi ki dünya Avrupa'nın eline düşmüyor" dedi.
DHA
FACEBOOK YORUMLAR