Antalya Müftüsü Artan: Telekonferans yöntemiyle teravih kılınmaz
ANTALYA Müftüsü Osman Artan, koronavirüs tedbirleri kapsamında camilerin ibadete kapalı olduğunu hatırlatarak, ramazan ayında teravih namazlarının camilerde kılınamayacağını anlattı....
Editör: Hayran Kaldım
20 Nisan 2020 - 22:10 - Güncelleme: 20 Nisan 2020 - 22:10
ANTALYA Müftüsü Osman Artan, koronavirüs tedbirleri kapsamında camilerin ibadete kapalı olduğunu hatırlatarak, ramazan ayında teravih namazlarının camilerde kılınamayacağını anlattı. Kişilerin aileleriyle cemaat oluşturup evde teravih namazı kılabileceğini belirten Artan, ibadetlerin evlere taşınacağını, evlerin cami haline geleceğini söyledi. Telekonferans yöntemiyle teravih namazı kılınamayacağını da kaydeden Artan, "Birisi Ankara'da, diğeri Antalya'da, imam da Konya'da, bu şekilde cemaatle namaz olmaz" dedi.
Antalya Müftüsü Osman Artan, 2020 yılı Ramazan ayı ilk teravih namazının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 100'üncü yılına denk geldiğini hatırlattı. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her sene bir tema tespit ettiklerini anlatan Artan, bu yılki temanın 'sorumluluk bilinci' olduğunu açıkladı. Koronavirüsle mücadele kapsamında insanların kendine belirli bir sorumluluk alması gerektiğini belirten Osman Artan, vatandaşların sorumluluk bilincini toplum ve ülke olarak üstlenmesi gerektiğini söyledi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında camilerde ibadetlerin yapılmadığını anlatan Osman Artan, ramazan ayında kılınan teravih namazlarının bu sene camilerde kılınamayacağını belirtti.
'EVLERİMİZİ CAMİ HALİNE GETİRECEĞİZ'
Müftü Osman Artan, ramazan ayıyla birlikte kadın, çocuk demeden hep bir arada kılınan teravih namazlarının bu sene koronavirüs tedbirleri kapsamında camilerde kılınamayacağını anlattı. Artan, "Teravih namazlarında cıvıl cıvıl bir manzara vardı. Camilerin önünde herkes yemek getirip birlikte iftar sofraları kuruyordu. Ama bu sene bunların hiçbirini yapamayacağız. Ama inşallah Rabb'im izin verirse önümüzdeki senelerde bunlara devam ederiz. Bu sene evlerimizde bunları yapmaya çalışacağız. Koronavirüs nedeniyle ibadetlerimizden vazgeçecek değiliz. İbadetlerimizi evimize taşıyacağız. Evlerimizi cami haline getireceğiz" diye konuştu.
'ORUÇ FARZ, TERAVİH SÜNNET'
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte 'Alo 190' hattına çok sayıda soru geldiğini anlatan Osman Artan, "'Ben teravih namazını kılmadıktan sonra orucum kabul olur mu' diye sorular geliyor. Oruç ibadeti farzdır. Teravih namazı ise sünnettir. Yani kişinin ferdi olarak yapacağı bir ibadettir. Onun için teravih namazını kılmadığı zaman orucuna herhangi bir engel teşkil etmiyor. Ancak kişi teravih namazını evinde eşiyle, çocuğuyla birlikte kılabilir. Az çok bilgiye sahip olan bir kişi evinde ferdi olarak teravih namazını kılabilir. Hiçbir mahsuru yok" diye konuştu.
'NAMAZI KILDIRACAK İMAMLA AYNI ORTAMDA OLMALISINIZ'
Koronavirüs nedeniyle insanlar bir araya gelemediği için telekonferans yöntemiyle iletişime geçtiğini hatırlatan Osman Artan, "Telekonferans yöntemiyle teravih namazı kılınmaz. Birisi Ankara'da, diğeri Antalya'da, imam da Konya'da, bu şekilde cemaatle namaz olmaz. Çünkü cemaatle namazdaki esas olan nokta cemaatle birlikte namazı kıldıracak olan imamın aynı ortamda, aynı mekanda olması lazım" dedi.
'ORUÇ BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR'
Koronavirüs nedeniyle insanların oruç tutmakta tereddüt yaşadığını anlatan Osman Artan, şöyle konuştu:
"Bilim Kurulu üyeleri, orucun insanın bağışıklığını güçlendiren bir ibadet olduğunu açıkladı. Çünkü karaciğerdeki biriken enzimler veya vücudumuzda biriken yağlar olsun bunlar yenilenip, eriyor ve yerine yenisi ekleniyor. Bir profesör de oruç sayesinde vücutta meydana gelen enzimlerin vücut direncini artırdığını açıkladı. Biz işin hep hastalık, ilaç gibi maddi taraflarına bakıyoruz. Ama insanların morali yerinde olduğu zaman birçok hastalığı da yendiğine şahitlik ediyoruz. Bu dönemde önemli olan şeylerden biri insanın moralinin yerinde ve inanma gücünün fazla olmasıdır. Oruç tutan bir insan dini vecibeyi yerine getirmenin huzuru içindedir. Allah'ın emrini yerini yetirmenin mutluluğu içindedir. O yüzden insanların bu hastalıklara karşı direncinin daha fazla olacağı kanaatindeyim. Oruç ibadeti koronavirüs hastalığından dolayı herhangi bir şekilde tutulmaz diye bir şey diyemeyiz. Ancak hamile, emziren, kanser tedavisi gören veya şeker hastalığı olup doktor tarafından 'oruç tutamazsın' diye rapor verilen kişilerin zaten oruç tutmasına gerek yok. Onlar gün gün fidye verirler. Hasta olan kişiler iyileştikleri zaman oruçlarını tutabilir."
'KOMŞUSU AÇKEN, TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR'
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 2020 fitre miktarının açıklandığını hatırlatan Osman Artan, fıtır sadakası yani fitrenin bu yıl 4 lira artarak 27 lira olarak belirlendiğini söyledi. Artan, "Ramazan ayı geldiği andan itibaren fidye ve fitresini verebilirler. Mesela Ramazan ayı geldiği için hali vakti yerinde olan kişiler, kuruluşlar, meslek odaları iftar sofraları düzenliyordu. Bu sene koronavirüs nedeniyle bu sofralar kurulamayacak. Bu sofralara yapılacak masrafları paket yapma suretiyle ihtiyaç sahiplerine ulaştırmalarını istiyoruz. 'Komşusu açken, tok yatan bizden değildir' diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Komşuları gözetelim, belirleyelim ihtiyacı olanlara bu paketleri verelim" dedi.
DHA
Antalya Müftüsü Osman Artan, 2020 yılı Ramazan ayı ilk teravih namazının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 100'üncü yılına denk geldiğini hatırlattı. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her sene bir tema tespit ettiklerini anlatan Artan, bu yılki temanın 'sorumluluk bilinci' olduğunu açıkladı. Koronavirüsle mücadele kapsamında insanların kendine belirli bir sorumluluk alması gerektiğini belirten Osman Artan, vatandaşların sorumluluk bilincini toplum ve ülke olarak üstlenmesi gerektiğini söyledi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında camilerde ibadetlerin yapılmadığını anlatan Osman Artan, ramazan ayında kılınan teravih namazlarının bu sene camilerde kılınamayacağını belirtti.
'EVLERİMİZİ CAMİ HALİNE GETİRECEĞİZ'
Müftü Osman Artan, ramazan ayıyla birlikte kadın, çocuk demeden hep bir arada kılınan teravih namazlarının bu sene koronavirüs tedbirleri kapsamında camilerde kılınamayacağını anlattı. Artan, "Teravih namazlarında cıvıl cıvıl bir manzara vardı. Camilerin önünde herkes yemek getirip birlikte iftar sofraları kuruyordu. Ama bu sene bunların hiçbirini yapamayacağız. Ama inşallah Rabb'im izin verirse önümüzdeki senelerde bunlara devam ederiz. Bu sene evlerimizde bunları yapmaya çalışacağız. Koronavirüs nedeniyle ibadetlerimizden vazgeçecek değiliz. İbadetlerimizi evimize taşıyacağız. Evlerimizi cami haline getireceğiz" diye konuştu.
'ORUÇ FARZ, TERAVİH SÜNNET'
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte 'Alo 190' hattına çok sayıda soru geldiğini anlatan Osman Artan, "'Ben teravih namazını kılmadıktan sonra orucum kabul olur mu' diye sorular geliyor. Oruç ibadeti farzdır. Teravih namazı ise sünnettir. Yani kişinin ferdi olarak yapacağı bir ibadettir. Onun için teravih namazını kılmadığı zaman orucuna herhangi bir engel teşkil etmiyor. Ancak kişi teravih namazını evinde eşiyle, çocuğuyla birlikte kılabilir. Az çok bilgiye sahip olan bir kişi evinde ferdi olarak teravih namazını kılabilir. Hiçbir mahsuru yok" diye konuştu.
'NAMAZI KILDIRACAK İMAMLA AYNI ORTAMDA OLMALISINIZ'
Koronavirüs nedeniyle insanlar bir araya gelemediği için telekonferans yöntemiyle iletişime geçtiğini hatırlatan Osman Artan, "Telekonferans yöntemiyle teravih namazı kılınmaz. Birisi Ankara'da, diğeri Antalya'da, imam da Konya'da, bu şekilde cemaatle namaz olmaz. Çünkü cemaatle namazdaki esas olan nokta cemaatle birlikte namazı kıldıracak olan imamın aynı ortamda, aynı mekanda olması lazım" dedi.
'ORUÇ BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR'
Koronavirüs nedeniyle insanların oruç tutmakta tereddüt yaşadığını anlatan Osman Artan, şöyle konuştu:
"Bilim Kurulu üyeleri, orucun insanın bağışıklığını güçlendiren bir ibadet olduğunu açıkladı. Çünkü karaciğerdeki biriken enzimler veya vücudumuzda biriken yağlar olsun bunlar yenilenip, eriyor ve yerine yenisi ekleniyor. Bir profesör de oruç sayesinde vücutta meydana gelen enzimlerin vücut direncini artırdığını açıkladı. Biz işin hep hastalık, ilaç gibi maddi taraflarına bakıyoruz. Ama insanların morali yerinde olduğu zaman birçok hastalığı da yendiğine şahitlik ediyoruz. Bu dönemde önemli olan şeylerden biri insanın moralinin yerinde ve inanma gücünün fazla olmasıdır. Oruç tutan bir insan dini vecibeyi yerine getirmenin huzuru içindedir. Allah'ın emrini yerini yetirmenin mutluluğu içindedir. O yüzden insanların bu hastalıklara karşı direncinin daha fazla olacağı kanaatindeyim. Oruç ibadeti koronavirüs hastalığından dolayı herhangi bir şekilde tutulmaz diye bir şey diyemeyiz. Ancak hamile, emziren, kanser tedavisi gören veya şeker hastalığı olup doktor tarafından 'oruç tutamazsın' diye rapor verilen kişilerin zaten oruç tutmasına gerek yok. Onlar gün gün fidye verirler. Hasta olan kişiler iyileştikleri zaman oruçlarını tutabilir."
'KOMŞUSU AÇKEN, TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR'
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 2020 fitre miktarının açıklandığını hatırlatan Osman Artan, fıtır sadakası yani fitrenin bu yıl 4 lira artarak 27 lira olarak belirlendiğini söyledi. Artan, "Ramazan ayı geldiği andan itibaren fidye ve fitresini verebilirler. Mesela Ramazan ayı geldiği için hali vakti yerinde olan kişiler, kuruluşlar, meslek odaları iftar sofraları düzenliyordu. Bu sene koronavirüs nedeniyle bu sofralar kurulamayacak. Bu sofralara yapılacak masrafları paket yapma suretiyle ihtiyaç sahiplerine ulaştırmalarını istiyoruz. 'Komşusu açken, tok yatan bizden değildir' diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Komşuları gözetelim, belirleyelim ihtiyacı olanlara bu paketleri verelim" dedi.
DHA
FACEBOOK YORUMLAR