Antalya'da turizmin geleceği konuşuldu

PROFESYONEL Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca, turizmcilerin, turizm tesislerinin sertifikalandırma işlemleri konusunda çok eğitimli ve bilinçli olduğunu belirterek, "Koronavirüsle birlikte hayatımıza yeni bir şey girdi. Biz bundan hiç etkilenmeden neler yapılacak, onu bu hafta kararlaştıracağız" dedi.
Koronavirüs salgını nedeniyle tüm dünyada sosyal hayat kısıtlanırken, ekonomi de durma noktasına geldi. Salgını önlemek adına seyahatlerin durmasının ardından dünyada önemli turizm destinasyonları arasında bulunan Türkiye de kapılarını tüm yurt içi ve yurt dışı seyahatlere kapattı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un, mayıs ayı itibarıyla tesislerde misafir kabulünün başlayacağını, ancak öncelikle konaklama tesislerinin güvenli olduklarını gösterir nitelikte sertifikalandırılacağını açıklaması üzerine gözler sektör temsilcilerine çevrildi.
TURİZMİN GELECEĞİ KONUŞULDU
Antalya'daki turizm temsilcileri, bugün gün boyu süren, aralarında Vali Münir Karaloğlu'nun da olduğu geniş çaplı toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, koronavirüs önlemleri ve turizmin geleceği konuşuldu. POYD Başkanı Ülkay Atmaca, sertifika programının içeriğinin bu hafta boyunca turizmcilerle yapılacak toplantılar sonunda oluşturulacağını söyledi. Henüz bir şey söylemek için erken olduğunu kaydeden Atmaca, şöyle konuştu:
"Sektörde gıda, havuz, su güvenliği gibi birçok sertifika programı var. Bu sertifikasyon programları umarız bir an önce başlar ve eğitimlerin, dezenfektanların daha önemli olduğu bir sürece gireriz. Personelin eğitimine ve alacağımız önlemlere bakacağız. Bu hafta sektörün paydaşlarıyla birçok toplantı yapacağız ve bu projenin altını dolduracağız. Biz bu konuda gerçekten çok eğitimliyiz, çok bilinçliyiz. Özellikle uluslararası tur operatörleri tarafından ciddi denetimler olurdu. Koronavirüsle birlikte hayatımıza yeni bir şey girdi. Biz bundan hiç etkilenmeden neler yapılacak onu bu hafta kararlaştıracağız."
Ülkay Atmaca, sertifikalandırma işlemleri konusunda henüz somut herhangi bir şey olmadığını, bu kapsama şehir içindeki küçük konaklama işletmelerinin de dahil olabileceğini sözlerine ekledi.
'KORONA VE BENZERİ VİRÜSLERİN ÖNLENMESİ İÇİN PROTOKOL HAZIRLANIYOR'
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un açıklamaları sonrası değerlendirmede bulundu. Sili, "Koronavirüs pandemisi dünyayı, tüm sektörleri etkilemiş vaziyette. Etkilenen sektörlerin başında turizm sektörü geliyor, çünkü tüm dünyada seyahatler durmuş durumda. Türkiye'nin turizmdeki yerini biliyoruz. Türkiye için turizmin önemini biliyoruz. Bu işin hem sağlık yönünden bir olumsuzluğu var. Bir diğer taraftan bunun önlenmesi adına yapılacak çalışmalar var. Bakanımız bunları çalışalım dedi ve hep birlikte tüm sivil toplum örgütleri, ilgili bakanlıklardan bir kurul oluşturuldu, şu anda çalışılıyor. Bunların içerisinde misafir algısına ve sağlığına yönelik olarak konaklama sektörü için çalışmalar var. Mekanlar, restoranlar, odalar, hamam, SPA gibi alanlarda bugüne kadar yapmış olduğumuz hijyen ve temizliklerinin yanı sıra, koronavirüs ve benzeri virüslerden arındırılması süreciyle alakalı birtakım protokoller hazırlanıyor. Yani restoranlarımızda servislerimizi bundan sonra nasıl yapacağız? Genel mekanlarımızda sosyal mesafe ve temizlenmesi noktasında neler yapılması gerekiyor? Veya misafirlerin odada kaldığı ya da odadan ayrıldığı başka bir misafirin odaya gireceği süreçte neler yapılması lazım gibi bir dizi protokol hazırlanıyor. Türkiye adına Sayın Bakanımız öncü de olmak istiyor. Bu konuda haklı ve son derece de başarılı" diye konuştu.
'KAFALARINDA SORU İŞARETİ OLMAMALI'
Bunları yerli ve yabancı turistlere uygulamak durumunda olduklarını vurgulayan Burhan Sili, "Onları rahat ettirmeliyiz. Kafalarında bir soru oluşmaması açısından bunları uygulayacağız. Misafirlerimiz Türkiye'ye geldikleri zaman veya iç pazarda hareket eden vatandaşlarımız otellere geldikleri zaman rahat bir şekilde tatillerini geçirmelerini, kafalarında soru işaretleri olmamasını sağlamak düşüncesindeyiz" diye konuştu.
'TÜRKİYE DİĞER ÜLKELERLE KIYASLANDIĞINDA DAHA OLUMLU'
Misafirlerin transfer ve uçakla gelişleriyle ilgili de protokollerin yenileneceğini söyleyen Sili, "Uçaklardaki protokoller de, transfer arabalarındaki protokoller de, ören yeri, müzeler gibi yerlerdeki protokoller de elden geçirilmek durumunda, bunlarla ilgili de çalışılıyor. Türkiye'nin diğer ülkelerle kıyaslandığında daha olumlu bir yönü söz konusu, yani hastalık daha az yayılmış durumda. Vaka ve ölüm oranı alınan önlemler sayesinde daha az. Bunun da artmaması ve bu işin normalleşme sürecinde bizim de daha hızlı bir şekilde toparlanabilmemiz için yapılması gereken işlerin tamamı yapılmaya çalışılıyor" dedi.
'BİR ŞEKİLDE İNSANLIĞIN NORMALE DÖNMESİ LAZIM'
Bakan Ersoy'un turizmin tekrar canlanabilmesi için öngördüğü tarihle birlikte Türkiye'de turizmcilerin buna ne kadar hazır olduğu ve diğer ülkelerdeki durumla ilgili de Burhan Sili, şunları söyledi:
"Burada bu işin normal seyredebilmesi için hem bizde hem de kaynak pazarlarımızda bu olayın bitirilmesi lazım. İnsanların normalleşme sürecine girmesi lazım. Uçakların hareket etmesi, seyahat satış bürolarının açılması lazım. Sadece bizde bitmesi ya da az olmasıyla alakalı değil. Bize misafir gönderen ülkelerdeki insanların durumuyla ya da ülkelerin ne şekilde başarı sağladıklarıyla alakalı bir durum. Burada öngörülen mayıs sonu itibarıyla, Ramazan ayına giriyoruz. Ramazan'ın akabinde bir bayram var ve iç pazarın alışkanlığı bayramda tatile çıkmak. Tabii ki daha önceki dönemlerdeki gibi yoğun olmayacaktır ama en azından bir hareket olacağını düşünüyoruz. Psikolojik anlamda artık oturmaktan sıkılan, normal yaşamak isteyecek ve bir şekilde hareketlenecek. İç pazarın hareketlenmesi dış pazarlara göre daha önce olacaktır. Sayın Bakanımız da bu yönde açıkladı. Yurt dışı pazarlarda da hiç hareket edemeyecek pazarlar var. Orta Avrupa gibi daha çabuk normale dönecek pazarlar var. Bunlar da önümüzdeki dönemde, temmuz ayı itibarıyla eski hızında olmayabilir. Çünkü psikolojik olarak 'biz hiçbir yere gitmeyelim' diyenler de olacak. Yine diğer taraftan 'Çok sıkıldık. Bir yerlere gidelim' diyenler olacaktır. Bunların oranları önemli. Bunlarla ilgili hem Dünya Turizm Örgütü hem de bizler araştırma yapmaya çalışıyoruz. Sonuçta belirli bir hareket olacak. Yani bir şekilde insanlığın normale dönmesi lazım."
DHA