Aldattığından şüphelendiği eşini öldüren kocaya müebbet hapis istemi
Ankara'da, kendisini aldattığından şüphelendiği 17 yıllık eşi Sibel Köksal'ı (43) boğarak öldüren çiğ köfteci İbrahim Köksal (45) hakkında iddianame hazırlanarak, müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Editör: Hayran Kaldım
28 Ekim 2020 - 21:22
İddianamede İbrahim Köksal'ın, mahalleden tanıdığı birisinin minibüsünden inerken gördüğü eşini, dişçiye gittiğini, dönüşte minibüs sürücüsünün eve bırakabileceğini söylemesi üzerine aracına bindiğini belirtince dişçi ile yüzleştirdiği, güvenlik kamerası kayıtlarını incelediği belirtildi. İbrahim Köksal'ın, cep telefonunda tanımadığı 2 numara tespit ettiği eşini çıkan tartışmada boğarak öldürdüğü anlatıldı.
Geçen yıl 2 Eylül'de Mamak ilçesinde meydana gelen olayda çiğ köfte dükkanı işleten İbrahim Köksal, kendisini aldattığından şüphelendiği eşi Sibel Köksal'ı, evde çıkan tartışmada telefon kablosuyla boğarak ve ekmek bıçağı ile bıçaklayarak öldürdü. Olayın ardından tutuklanan İbrahim Köksal hakkında iddianame düzenlenerek, müebbet hapis cezası istemiyle Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede yer alan bilgilere göre çiftin 17 yaşındaki oğlu annesini, olaydan 1 hafta önce mahalleden tanıdıkları pazarcılık yapan kişinin minibüsünden inerken gördü.
KAMERA KAYITLARINI İNCELEYİP, DOKTORLA YÜZLEŞTİRMİŞ
Oğlunun durumu anlattığı İbrahim Köksal, evde eşine bu durumu sordu. Sibel Köksal da dişçiye gittiğini, dönüşte tesadüfen gördüğü sürücünün 'mahalleye gidiyorum, isterseniz bırakayım' demesi üzerine aracına bindiğini söyledi. İbrahim Köksal da ertesi gün dişçiye giderek, "Eşim cüzdanını düşürmüş, güvenlik kameralarında tespit edebilir miyiz?" diyerek kamera görüntülerini izledi. Görüntülerde eşini göremeyen İbrahim Köksal, bir gün sonra eşini dişçiye götürerek, yüzleştirdi. Doktor ise "Ben günde 80 hastaya bakıyorum, nasıl hatırlayım?" cevabını verdi. Hastane kayıtlarından eşinin geldiği en son tarihin 2018 olduğunu öğrenen İbrahim Köksal, Sibel Köksal'ın cep telefonunu inceledi. İbrahim Köksal, tanımadığı iki numaradan eşinin defalarca arandığını görünce ikili tartışmaya başladı. İbrahim Köksal, tartışmada eşini boğarak ve bıçaklayarak öldürdü.
'BOŞANMADAN BAHSEDİNCE DELİYE DÖNDÜ'
İbrahim Köksal ifadesinde ise aldattığını düşündüğü eşine boşanmak istediğini söylediğini ileri sürerek, "Boşanmadan bahsedince eşim deliye döndü. Sonra aldattığını itiraf ederek 'Erkek misin sen?' diyerek yüzüme tükürdü. Kendimi kaybettim. Boğazını sıktığımı hatırlıyorum. Telefon kablosu ve bıçak kullandığımı Adli Tıp Raporu’ndan sonra öğrendim" dedi. Köksal ayrıca, eşinin en küçük çocuklarının kendisinden olmadığını da söylediğini, bu nedenle bunun tespiti için DNA karşılaştırması yapılmasını talep ettiğini de söyledi.
'SANIK HER KADIN CİNAYETİNDE OLDUĞU GİBİ SAVUNMA YAPTI'
Sibel Köksal’ın ailesinin avukatı Hürriyet Sümer Kala, cinayetin planlı bir şekilde işlendiğini, sanığın tahrik indirimi almak için bu şekilde ifade verdiğini iddia ederek, "Sanık, olayın nasıl gerçekleştiğini detaylı bir şekilde anlatamadı. Her kadın cinayetinde olduğu gibi eşinin aldattığını itiraf ettiğini, kendisine hakaret ettiğini belirterek haksız tahrik indirimi almaya çalışmaktadır. Eliyle boğmaya çalıştığını, sonra kablo ile boğduğunu söylemesine rağmen Adli Tıp Kurumu raporunda, kadının tırnaklarında herhangi bir şey bulunamamıştır. Yine raporda sanığın herhangi bir yerinde çizik dahi olmadığı, olay mahallinde herhangi bir dağınıklık olmadığı tespit edilmiştir” dedi. Avukat Kala, bu kadın cinayetine kamuoyunun yeterince sahip çıkmadığını da belirtti.
Geçen yıl 2 Eylül'de Mamak ilçesinde meydana gelen olayda çiğ köfte dükkanı işleten İbrahim Köksal, kendisini aldattığından şüphelendiği eşi Sibel Köksal'ı, evde çıkan tartışmada telefon kablosuyla boğarak ve ekmek bıçağı ile bıçaklayarak öldürdü. Olayın ardından tutuklanan İbrahim Köksal hakkında iddianame düzenlenerek, müebbet hapis cezası istemiyle Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede yer alan bilgilere göre çiftin 17 yaşındaki oğlu annesini, olaydan 1 hafta önce mahalleden tanıdıkları pazarcılık yapan kişinin minibüsünden inerken gördü.
KAMERA KAYITLARINI İNCELEYİP, DOKTORLA YÜZLEŞTİRMİŞ
Oğlunun durumu anlattığı İbrahim Köksal, evde eşine bu durumu sordu. Sibel Köksal da dişçiye gittiğini, dönüşte tesadüfen gördüğü sürücünün 'mahalleye gidiyorum, isterseniz bırakayım' demesi üzerine aracına bindiğini söyledi. İbrahim Köksal da ertesi gün dişçiye giderek, "Eşim cüzdanını düşürmüş, güvenlik kameralarında tespit edebilir miyiz?" diyerek kamera görüntülerini izledi. Görüntülerde eşini göremeyen İbrahim Köksal, bir gün sonra eşini dişçiye götürerek, yüzleştirdi. Doktor ise "Ben günde 80 hastaya bakıyorum, nasıl hatırlayım?" cevabını verdi. Hastane kayıtlarından eşinin geldiği en son tarihin 2018 olduğunu öğrenen İbrahim Köksal, Sibel Köksal'ın cep telefonunu inceledi. İbrahim Köksal, tanımadığı iki numaradan eşinin defalarca arandığını görünce ikili tartışmaya başladı. İbrahim Köksal, tartışmada eşini boğarak ve bıçaklayarak öldürdü.
'BOŞANMADAN BAHSEDİNCE DELİYE DÖNDÜ'
İbrahim Köksal ifadesinde ise aldattığını düşündüğü eşine boşanmak istediğini söylediğini ileri sürerek, "Boşanmadan bahsedince eşim deliye döndü. Sonra aldattığını itiraf ederek 'Erkek misin sen?' diyerek yüzüme tükürdü. Kendimi kaybettim. Boğazını sıktığımı hatırlıyorum. Telefon kablosu ve bıçak kullandığımı Adli Tıp Raporu’ndan sonra öğrendim" dedi. Köksal ayrıca, eşinin en küçük çocuklarının kendisinden olmadığını da söylediğini, bu nedenle bunun tespiti için DNA karşılaştırması yapılmasını talep ettiğini de söyledi.
'SANIK HER KADIN CİNAYETİNDE OLDUĞU GİBİ SAVUNMA YAPTI'
Sibel Köksal’ın ailesinin avukatı Hürriyet Sümer Kala, cinayetin planlı bir şekilde işlendiğini, sanığın tahrik indirimi almak için bu şekilde ifade verdiğini iddia ederek, "Sanık, olayın nasıl gerçekleştiğini detaylı bir şekilde anlatamadı. Her kadın cinayetinde olduğu gibi eşinin aldattığını itiraf ettiğini, kendisine hakaret ettiğini belirterek haksız tahrik indirimi almaya çalışmaktadır. Eliyle boğmaya çalıştığını, sonra kablo ile boğduğunu söylemesine rağmen Adli Tıp Kurumu raporunda, kadının tırnaklarında herhangi bir şey bulunamamıştır. Yine raporda sanığın herhangi bir yerinde çizik dahi olmadığı, olay mahallinde herhangi bir dağınıklık olmadığı tespit edilmiştir” dedi. Avukat Kala, bu kadın cinayetine kamuoyunun yeterince sahip çıkmadığını da belirtti.
FACEBOOK YORUMLAR