AK Parti Sözcüsü Çelik: Şimdiki zaman, partizanlık yapma zamanı değildir
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 'Belediyelerin gıda ve sosyal yardım yapması engelleniyor' iddialarını reddederek, "Maalesef bu bir yalan siyasetidir. Hiç kimse tutup da 'Hizmet yaptım...
Editör: Hayran Kaldım
21 Nisan 2020 - 21:59 - Güncelleme: 21 Nisan 2020 - 21:59
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 'Belediyelerin gıda ve sosyal yardım yapması engelleniyor' iddialarını reddederek, "Maalesef bu bir yalan siyasetidir. Hiç kimse tutup da 'Hizmet yaptım diye' bir perdenin üstüne sahra hastanesi yazmak gibisinden ya da ekmek götürüyorsa, ekmek götürme işine kendi siyasi partisinin damgasını vurmak gibisinden bir yaklaşım içinde olmamalıdır. Önemli olan vatandaşımızın ihtiyacının karşılanmasıdır. Şimdiki zaman, partizanlık yapma zamanı değildir. Salgınla mücadele ederken tek bir partimiz var, o da vatandaş partisi" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın video konferans yöntemiyle başkanlık ettiği AK Parti MYK toplantısı sonrası, parti Genel Merkezi'nde açıklamada bulundu. Sözcü Ömer Çelik, dünyada İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin koronavirüs kriziyle yıprandığını belirterek, "Bu küresel bir kriz. Bunun küresel etkilerinin ne olacağına dair bugünden kestirme yapmak çok da doğru değil. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin çeşitli şekillerde yıprandığını görüyoruz. ABD'den yükselen küreselleşme karşıtı sözler, bunun tam tersi Çin'den yükselen küreselleşmeyi destekleyen sözler, dünyadaki kutupların yer değiştirdiği gibi okuyabileceğimiz yaklaşımlar, bu düzenin yavaş yavaş dikişlerinin söküldüğünü gösteriyor" diye konuştu.
'EFSANEVİ AVRUPA DAYANIŞMASI VİRÜS KARŞISINDA DARMADAĞIN OLDU'
Çelik, 11 Eylül saldırısından beri dünyanın en önemli konusu olan terörün yanına, salgın ve halk sağlığı politikalarının da eklendiğini söyledi. Kurumların yıpranmasıyla ilgisi sürecin NATO'dan başladığını bildiren Çelik, "Amerika'yla AB arasında, özellikle Amerika'yla Almanya arasında NATO'yla ilgili tartışmalar, çok çarpıcı olarak gündeme gelmişti. Bu koronavirüs salgınıyla beraber BM'den tutun da AB'ye kadar, DSÖ'ye kadar bütün bu konuların tartışıldığını görüyoruz. Tabi en çarpıcı konulardan bir tanesi AB içerisindeki tartışmalardır. AB'nin önemli ülkeleri olan İtalya ve İspanya, AB'nin kendilerine yardım etmediğini söyleyerek büyük bir itiraz süreci başlattı. Bunun karşısında AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, kabul etti. 'Yardım götürmekte geç kaldık' diye bunu ifade etti. En çarpıcı olanı sağlık malzemelerine el koymak, gasp etmek, çalmak gibi bir takım tavırlar ortaya çıkmasıydı. Dolayısıyla efsanevi Avrupa dayanışmasının bu virüs karşısında maalesef darmadağın olduğu, son derece gayrı insani yaklaşımların ortaya çıktığı tablolar görüldü" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin koronavirüs salgınına diğer ülkelere oranla daha hazırlıklı yakalandığını kaydeden Çelik, AK Parti hükümetleri döneminde sağlıkta gerçekleştirilen devrim ve diğer alanlardan gerçekleştirilen kamusal dönüşümlerin Türkiye'yi hazırlıklı hale getirdiğini vurguladı.
'25 BİN VATANDAŞIMIZ TÜRKİYE'YE GETİRİLECEK'
Salgın nedeniyle yurt dışından Türkiye'ye getirilen vatandaşlara ilişkin konuşan Ömer Çelik, "Vatandaşlarımızdan çok sayıda soru aldığımız ve birebir takip ettiğimiz, parti olarak yoğun bir etkileşim içinde bulunduğumuz konulardan biri de yurt dışındaki vatandaşlarımızın bu salgının başladığı günden itibaren Türkiyemize getirilmesi olmuştu. 71 ilde 172 öğrenci yurduyla yurt dışından getirdiğimiz on binlerce vatandaşımızın karantinada olmasını sağladık. Bu konuda İçişleri Bakanlığımız son derece ilkesel bir uygulamaya imza attı. Kim gelirse gelsin, hangi meslek grubundan olursa olsun, görevi, statüsü ne olursa olsun hiçbir şekilde hiç kimseye istisna sağlanmadı. Herkes karantina günlerini bu yurtlarda geçirdi. Şimdi yine 25 bin civarında vatandaşımız Ramazan Bayramı'nı geçirmek üzere ülkeye dönmek istiyor. Bunların da getirilmesi söz konusu olacak ve bu karantina uygulamasıyla birlikte bayramı evlerinde geçirebilecekler" açıklamasında bulundu.
'SALGINLA MÜCADELE EDERKEN TEK BİR PARTİMİZ VAR, O DA VATANDAŞ PARTİSİ'
Çelik, kamuoyundaki 'Belediyelerin gıda ve sosyal yardım yapması engelleniyor' iddialarını reddetti. Doğru olmayan haberlerin parti propagandasına çevrildiğini kaydeden Çelik, şöyle konuştu:
"Hiç kimsenin ekmek dağıtması, kimsenin yardım yapması engellenmiyor. Burada söz konusu olan, elindeki imkanı herkes illerde kurulmuş valinin başkanlığındaki Pandemi Kurulu'na getirecek, oradaki Vefa Sosyal Destek Grupları üzerinden bu imkanlar vatandaşlarımıza dağıtılacak. Bunun dışında valiler başkanlığında oluşturulan bu kurulların dışında hareket etmeye kalkındığı andan itibaren bazı yerlere mükemmel hizmet giderken, bazı noktalarda vatandaşlarımız bu hizmetten mahrum kalıyor. İkincisi bu merkezi bir planlama ile yapılmazsa bu salgınla ilgili mücadelenin doğasına aykırı bir iş yapılmış oluyor. Vatandaşımızın sağlığını korumak için hizmetlerin doğru götürülmesi için vatandaşımızı bu salgın afetinden bir an önce kurtarmak için bu genelgelere uyulması, vatandaş odaklı bir yaklaşımın gereğidir. Bunu yasakçılık gibi sunanlar, vatandaşımıza doğru söylemiyor. Maalesef bu bir yalan siyasetidir. Hiç kimse tutup da 'Hizmet yaptım diye' bir perdenin üstüne sahra hastanesi yazmak gibisinden ya da ekmek götürüyorsa, ekmek götürme işine kendi siyasi partisinin damgasını vurmak gibisinden bir yaklaşım içinde olmamalıdır. Önemli olan vatandaşımızın ihtiyacının karşılanmasıdır. Şimdiki zaman, partizanlık yapma zamanı değildir. Salgınla mücadele ederken tek bir partimiz var, o da vatandaş partisi."
'44 ÜLKEYE YARDIM YAPILDI'
Türkiye'nin bu süreçteki dış yardımlarının dünya kamuoyunda çokça konuşulduğunu kaydeden Çelik, vatandaşın ihtiyacı karşılandıktan sonra ihtiyaç fazlalarının yurt dışına gönderildiğini açıkladı. Yardımların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarının koordinasyonu içerisinde insani diplomasi çerçevesinde yapıldığını söyleyen Çelik, "İspanya'dan İtalya'ya, Mogadişu'ya, Gürcistan'a, Sırbistan'a, Bosna Hersek'e her tarafa ulaştırılıyor. Oraya indiği zaman uçağımız, bayrak gösterildiği andan itibaren havaalanında o ülkelerin Dışişleri Bakanları, yetkilileri tarafından karşılanıyor. Kendilerine o ülkenin devlet başkanına veya hükümet başkanına hitaben yazılmış, Sayın Cumhurbaşkanımızın mektubu takdim ediliyor. Aziz milletimizin dostluk ve iyilik dilekleri ile birlikte bu gündeme getiriliyor. 44 ülkeye bu yardımlar yapılmıştır" dedi.
Çelik, TBMM'deki 23 Nisan Oturumu'na Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla ilgili soruya, "Sayın Cumhurbaşkanımız ifade edildiği gibi katılmayacaklar, 23 Nisan Oturumu'na. Sayın Cumhurbaşkanımız, günlük mesaisinin büyük bir kısmını bu krizle mücadele olmak üzere devletin işlerine ayırmaya devam ediyor. Bulunduğu yerden her gün bütün ilgili arkadaşlarımızla görüşüyorlar, çalışmalarını bu şekilde sürdürecekler. Meclis Başkanımız çok güzel bir çağrı yaptı. Saat 21.00'de hepimiz balkonlarımızdan, evlerimizden var gücümüzle İstiklal Marşımızı okuyacağız" diye cevap verdi.
İnfaz Yasası'yla ilgili soruyu yanıtlayan Çelik, düzenlemenin sosyolojik, psikolojik taraflarının iyi çalışıldığını, birisi suç işlediği zaman düzenlemenin neticesi gibi sunulmaya çalışıldığını bildirdi. Çelik, her kararın sosyolojik sonuçlarının olacağını vurgulayarak, Adalet, İçişleri Bakanlıklarının bu konuyu dikkatle takip ettiğini söyledi.
DHA
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın video konferans yöntemiyle başkanlık ettiği AK Parti MYK toplantısı sonrası, parti Genel Merkezi'nde açıklamada bulundu. Sözcü Ömer Çelik, dünyada İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin koronavirüs kriziyle yıprandığını belirterek, "Bu küresel bir kriz. Bunun küresel etkilerinin ne olacağına dair bugünden kestirme yapmak çok da doğru değil. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin çeşitli şekillerde yıprandığını görüyoruz. ABD'den yükselen küreselleşme karşıtı sözler, bunun tam tersi Çin'den yükselen küreselleşmeyi destekleyen sözler, dünyadaki kutupların yer değiştirdiği gibi okuyabileceğimiz yaklaşımlar, bu düzenin yavaş yavaş dikişlerinin söküldüğünü gösteriyor" diye konuştu.
'EFSANEVİ AVRUPA DAYANIŞMASI VİRÜS KARŞISINDA DARMADAĞIN OLDU'
Çelik, 11 Eylül saldırısından beri dünyanın en önemli konusu olan terörün yanına, salgın ve halk sağlığı politikalarının da eklendiğini söyledi. Kurumların yıpranmasıyla ilgisi sürecin NATO'dan başladığını bildiren Çelik, "Amerika'yla AB arasında, özellikle Amerika'yla Almanya arasında NATO'yla ilgili tartışmalar, çok çarpıcı olarak gündeme gelmişti. Bu koronavirüs salgınıyla beraber BM'den tutun da AB'ye kadar, DSÖ'ye kadar bütün bu konuların tartışıldığını görüyoruz. Tabi en çarpıcı konulardan bir tanesi AB içerisindeki tartışmalardır. AB'nin önemli ülkeleri olan İtalya ve İspanya, AB'nin kendilerine yardım etmediğini söyleyerek büyük bir itiraz süreci başlattı. Bunun karşısında AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, kabul etti. 'Yardım götürmekte geç kaldık' diye bunu ifade etti. En çarpıcı olanı sağlık malzemelerine el koymak, gasp etmek, çalmak gibi bir takım tavırlar ortaya çıkmasıydı. Dolayısıyla efsanevi Avrupa dayanışmasının bu virüs karşısında maalesef darmadağın olduğu, son derece gayrı insani yaklaşımların ortaya çıktığı tablolar görüldü" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin koronavirüs salgınına diğer ülkelere oranla daha hazırlıklı yakalandığını kaydeden Çelik, AK Parti hükümetleri döneminde sağlıkta gerçekleştirilen devrim ve diğer alanlardan gerçekleştirilen kamusal dönüşümlerin Türkiye'yi hazırlıklı hale getirdiğini vurguladı.
'25 BİN VATANDAŞIMIZ TÜRKİYE'YE GETİRİLECEK'
Salgın nedeniyle yurt dışından Türkiye'ye getirilen vatandaşlara ilişkin konuşan Ömer Çelik, "Vatandaşlarımızdan çok sayıda soru aldığımız ve birebir takip ettiğimiz, parti olarak yoğun bir etkileşim içinde bulunduğumuz konulardan biri de yurt dışındaki vatandaşlarımızın bu salgının başladığı günden itibaren Türkiyemize getirilmesi olmuştu. 71 ilde 172 öğrenci yurduyla yurt dışından getirdiğimiz on binlerce vatandaşımızın karantinada olmasını sağladık. Bu konuda İçişleri Bakanlığımız son derece ilkesel bir uygulamaya imza attı. Kim gelirse gelsin, hangi meslek grubundan olursa olsun, görevi, statüsü ne olursa olsun hiçbir şekilde hiç kimseye istisna sağlanmadı. Herkes karantina günlerini bu yurtlarda geçirdi. Şimdi yine 25 bin civarında vatandaşımız Ramazan Bayramı'nı geçirmek üzere ülkeye dönmek istiyor. Bunların da getirilmesi söz konusu olacak ve bu karantina uygulamasıyla birlikte bayramı evlerinde geçirebilecekler" açıklamasında bulundu.
'SALGINLA MÜCADELE EDERKEN TEK BİR PARTİMİZ VAR, O DA VATANDAŞ PARTİSİ'
Çelik, kamuoyundaki 'Belediyelerin gıda ve sosyal yardım yapması engelleniyor' iddialarını reddetti. Doğru olmayan haberlerin parti propagandasına çevrildiğini kaydeden Çelik, şöyle konuştu:
"Hiç kimsenin ekmek dağıtması, kimsenin yardım yapması engellenmiyor. Burada söz konusu olan, elindeki imkanı herkes illerde kurulmuş valinin başkanlığındaki Pandemi Kurulu'na getirecek, oradaki Vefa Sosyal Destek Grupları üzerinden bu imkanlar vatandaşlarımıza dağıtılacak. Bunun dışında valiler başkanlığında oluşturulan bu kurulların dışında hareket etmeye kalkındığı andan itibaren bazı yerlere mükemmel hizmet giderken, bazı noktalarda vatandaşlarımız bu hizmetten mahrum kalıyor. İkincisi bu merkezi bir planlama ile yapılmazsa bu salgınla ilgili mücadelenin doğasına aykırı bir iş yapılmış oluyor. Vatandaşımızın sağlığını korumak için hizmetlerin doğru götürülmesi için vatandaşımızı bu salgın afetinden bir an önce kurtarmak için bu genelgelere uyulması, vatandaş odaklı bir yaklaşımın gereğidir. Bunu yasakçılık gibi sunanlar, vatandaşımıza doğru söylemiyor. Maalesef bu bir yalan siyasetidir. Hiç kimse tutup da 'Hizmet yaptım diye' bir perdenin üstüne sahra hastanesi yazmak gibisinden ya da ekmek götürüyorsa, ekmek götürme işine kendi siyasi partisinin damgasını vurmak gibisinden bir yaklaşım içinde olmamalıdır. Önemli olan vatandaşımızın ihtiyacının karşılanmasıdır. Şimdiki zaman, partizanlık yapma zamanı değildir. Salgınla mücadele ederken tek bir partimiz var, o da vatandaş partisi."
'44 ÜLKEYE YARDIM YAPILDI'
Türkiye'nin bu süreçteki dış yardımlarının dünya kamuoyunda çokça konuşulduğunu kaydeden Çelik, vatandaşın ihtiyacı karşılandıktan sonra ihtiyaç fazlalarının yurt dışına gönderildiğini açıkladı. Yardımların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarının koordinasyonu içerisinde insani diplomasi çerçevesinde yapıldığını söyleyen Çelik, "İspanya'dan İtalya'ya, Mogadişu'ya, Gürcistan'a, Sırbistan'a, Bosna Hersek'e her tarafa ulaştırılıyor. Oraya indiği zaman uçağımız, bayrak gösterildiği andan itibaren havaalanında o ülkelerin Dışişleri Bakanları, yetkilileri tarafından karşılanıyor. Kendilerine o ülkenin devlet başkanına veya hükümet başkanına hitaben yazılmış, Sayın Cumhurbaşkanımızın mektubu takdim ediliyor. Aziz milletimizin dostluk ve iyilik dilekleri ile birlikte bu gündeme getiriliyor. 44 ülkeye bu yardımlar yapılmıştır" dedi.
Çelik, TBMM'deki 23 Nisan Oturumu'na Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla ilgili soruya, "Sayın Cumhurbaşkanımız ifade edildiği gibi katılmayacaklar, 23 Nisan Oturumu'na. Sayın Cumhurbaşkanımız, günlük mesaisinin büyük bir kısmını bu krizle mücadele olmak üzere devletin işlerine ayırmaya devam ediyor. Bulunduğu yerden her gün bütün ilgili arkadaşlarımızla görüşüyorlar, çalışmalarını bu şekilde sürdürecekler. Meclis Başkanımız çok güzel bir çağrı yaptı. Saat 21.00'de hepimiz balkonlarımızdan, evlerimizden var gücümüzle İstiklal Marşımızı okuyacağız" diye cevap verdi.
İnfaz Yasası'yla ilgili soruyu yanıtlayan Çelik, düzenlemenin sosyolojik, psikolojik taraflarının iyi çalışıldığını, birisi suç işlediği zaman düzenlemenin neticesi gibi sunulmaya çalışıldığını bildirdi. Çelik, her kararın sosyolojik sonuçlarının olacağını vurgulayarak, Adalet, İçişleri Bakanlıklarının bu konuyu dikkatle takip ettiğini söyledi.
DHA
FACEBOOK YORUMLAR