30 Bin Liralık Maaşını Bırakıp Kamboçya'da Bakkal Çırağı Olan Kaptanın İlham Veren Hikayesi
Yaşadığımız hayat bizi tatmin etmese de, çoğu zaman yeni bir adım atacak gücü kendimizde bulamıyoruz. Sevmediğimiz işi ve sevmediğimiz şehri bırakıp bir türlü gidemiyoruz. Bunu başarabilen insanlara da gıpta ile bakıyoruz. Başkalarının gitmesi bizi hüzünlendirse de, sanki biz gitmişiz gibi onlar adına seviniyoruz.
Editör: Hayran Kaldım
22 Kasım 2019 - 10:21
İşte bu cesur insanlardan biri de eski kaptan Ersel. Vaktinin çoğunu denizlerde geçiren, karşılığında da binlerce lira kazanan Ersel, iç huzuru gece hayatında ve parada değil Kamboçya’da bulmuş. Yaklaşık 30 bin liralık kazancına gözünü kırpmadan sırtını dönüp, Kamboçya’da bakkal çırağı olmuş.
İşte, hayatıyla ilgili verdiği bu radikal karardan son derece mutlu olduğunu kendisiyle yapılan bir röportajda dile getiren Ersel’in ilham dolu hikayesi:
Ersen, kaptan olarak çalıştığı dönemde ortalama 30 bin TL maaş alıyordu.Ersel yaptığı röportajda, 8 ay bir fiil gemide çalışmış olduğunu söylüyor ve devam ediyor “Mesela Brezilya’dan Çin’e 45 günde gittim. Seyirde yapacak şeyler sınırlıdır, onun için de içersin. İnternet yoktur gemide, kışın evde internetsiz oturmak gibidir. Hafta sonu tatili diye bir şeyin yoktur. 7 saatten fazla uyuyamazsın. Limanlarda kalkışlar da kısa sürer, kalış ortalaması 3 gün 4 gündür. Bu vakitte dışarı mı çıkacaksın, limanda yapman gereken işleri mi yapacaksın? Çok sıkıntılıdır gemiyi bırakıp dışarı çıkmak. Biri demişti “yarın için bugününü satmak” diye. Yarında bir şey yapmazsın, ev almak araba almak gibi.”
Ersel, Türkiye’den ayrılma sebebini de şöyle açıklıyor: “Tek kelime ile açıklamak istiyorum, resmen tıkandım.” 10 tane barın arasında bulunan bir Türk bakkalla anlaşarak çırak olarak işe başlayan Ersel, birçoğumuzun yılda sadece 2 hafta yaşayabildiği hayatı orada her gün yaşıyor. “Adada yaşamak çok güzel ve çok mutluyum. Kalkıyorum orman, kuşlar…
Deniz desen harika. Bir deniz şortuyla hayatımı geçiriyorum. T-shirt, ayakkabı, terlik bile giymiyorum. Stres yok, araba yok. Her şey sakin, yorulmuyorsun. Erken emeklilik gibi. Paraya da ihtiyacın yok.” Verdiği röportajda neden bakkal çırağı olduğunu anlatan Ersel şunları söylüyor: “Uzun bir sure bir yerde yaşamayı düşünüyorsan çalışmalısın ya da bir şeylerle uğraşmalısın. Barlarda da çalışabilirdim ama çok fazla müdür var. Dolayısıyla üzerinizde çok göz oluyor. O yüzden bakkalda çalışmayı tercih ettim ve şu an mutluyum. Denize sıfır bir bakkalda müzik yapıp, biramı yudumlayıp, denize girsem mi girmesem mi diye düşünüyorum. Belki de dünyanın en güzel manzaralı bakkalı olabilir burası.”
Ersel onun gibi çekip gitmek isteyenlere de şu sözleriyle tavsiyede bulunuyor: “Hayatta parayı seven bir insan olmadım, olamadım. İster miydim onu da bilmiyorum. Ben şu an burada, hayatımda ilk kez kendim için bir şeyler yapmaya başladığımı düşünüyorum.
Hayatta ne istediğinizi bilmeniz lazım. Ben ne istediğimi bilmiyorum ama ne istemediğimi biliyorum. O yüzden kendiniz için bir şeyler yapmaya başlayın, ben başladım.”
İşte, hayatıyla ilgili verdiği bu radikal karardan son derece mutlu olduğunu kendisiyle yapılan bir röportajda dile getiren Ersel’in ilham dolu hikayesi:
Ersen, kaptan olarak çalıştığı dönemde ortalama 30 bin TL maaş alıyordu.Ersel yaptığı röportajda, 8 ay bir fiil gemide çalışmış olduğunu söylüyor ve devam ediyor “Mesela Brezilya’dan Çin’e 45 günde gittim. Seyirde yapacak şeyler sınırlıdır, onun için de içersin. İnternet yoktur gemide, kışın evde internetsiz oturmak gibidir. Hafta sonu tatili diye bir şeyin yoktur. 7 saatten fazla uyuyamazsın. Limanlarda kalkışlar da kısa sürer, kalış ortalaması 3 gün 4 gündür. Bu vakitte dışarı mı çıkacaksın, limanda yapman gereken işleri mi yapacaksın? Çok sıkıntılıdır gemiyi bırakıp dışarı çıkmak. Biri demişti “yarın için bugününü satmak” diye. Yarında bir şey yapmazsın, ev almak araba almak gibi.”
Ersel, Türkiye’den ayrılma sebebini de şöyle açıklıyor: “Tek kelime ile açıklamak istiyorum, resmen tıkandım.” 10 tane barın arasında bulunan bir Türk bakkalla anlaşarak çırak olarak işe başlayan Ersel, birçoğumuzun yılda sadece 2 hafta yaşayabildiği hayatı orada her gün yaşıyor. “Adada yaşamak çok güzel ve çok mutluyum. Kalkıyorum orman, kuşlar…
Deniz desen harika. Bir deniz şortuyla hayatımı geçiriyorum. T-shirt, ayakkabı, terlik bile giymiyorum. Stres yok, araba yok. Her şey sakin, yorulmuyorsun. Erken emeklilik gibi. Paraya da ihtiyacın yok.” Verdiği röportajda neden bakkal çırağı olduğunu anlatan Ersel şunları söylüyor: “Uzun bir sure bir yerde yaşamayı düşünüyorsan çalışmalısın ya da bir şeylerle uğraşmalısın. Barlarda da çalışabilirdim ama çok fazla müdür var. Dolayısıyla üzerinizde çok göz oluyor. O yüzden bakkalda çalışmayı tercih ettim ve şu an mutluyum. Denize sıfır bir bakkalda müzik yapıp, biramı yudumlayıp, denize girsem mi girmesem mi diye düşünüyorum. Belki de dünyanın en güzel manzaralı bakkalı olabilir burası.”
Ersel onun gibi çekip gitmek isteyenlere de şu sözleriyle tavsiyede bulunuyor: “Hayatta parayı seven bir insan olmadım, olamadım. İster miydim onu da bilmiyorum. Ben şu an burada, hayatımda ilk kez kendim için bir şeyler yapmaya başladığımı düşünüyorum.
Hayatta ne istediğinizi bilmeniz lazım. Ben ne istediğimi bilmiyorum ama ne istemediğimi biliyorum. O yüzden kendiniz için bir şeyler yapmaya başlayın, ben başladım.”
FACEBOOK YORUMLAR